Eskiden ‘taş devri’ adlı bir çizgi film vardı. Çakmaktaş ailesi Fred, Vilma, Çakıl ve dino…
Moloztaş ailesi Barni, Beti, Bambam ve hopi…
Tam bir durum komedisiydi…
Çocukluğunda taş devri izleyip ‘yaba daba duu!’ demeyen yoktur herhalde!
***
Bursada yaklaşık 2 yıldır ‘taş devri’ türünden bir durum komedisine şahitlik ediyor.
Hısım ve akrabalığın liyakat sayılarak oluşturulan kadrolar, her geçen gün yeni bir trajikomik vakaya imza atıyor.
Göreve gelmeden evvel ‘kentin sorunlarını biliyoruz ve çözümümüz hazır’ diyen Mustafa Bozbey, Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğu günden bu yana Çakmaktaş Fred’in meşhur nidasından mülhem ‘yama duba boya’ demekten öteye geçemedi.
Kentin kronikleşen sorunu trafiğe Bozbey ve yakınlık derecesi yüksek kadrolarının bulabildiği çözüm Acemler’de görülüyor.
Dubalar ve asfaltın İzmir yazılarıyla boyanması…
Bursa’da trafik kadar bir başka sorun da yol kalitesi… İşte Nilüfer, hemen her güzergâh patates tarlası gibi…
Nihayet Büyükşehir sorumluluğundaki FSM Bulvarı’ndaki bir kısım mazgal çöküntülerine alt attı. Peki, ne oldu?
Emekçinin hakkını teslim edelim, şimdilik iyi görünüyor. Ama 2 aya kalmaz yine çökerse şaşırmam.
Bozbey’in trafiğe çözüm olarak şu ana üretebildiği: yama duba boya…
***
Bir de kent estetiği var.
Büyükşehir Belediyesi geçen gün bir basın bülteni servis etmiş.
Kültürpark ve Demirtaş Kavşağı’nınoradaki duvarlar boyanmış.
Bir de resmedilen yerin fotoğrafını görmek isteyenler için duvara kare kod konulmuş…
Vizyon, vizyon!
Çok estetik!
Mutlaka gidin görün!
Bakın iddia ediyorum! Sırf bu boyamaları görmeye Uzak Doğu’dan turist akını olacak Bursa’ya!
Trafikten ne anladığını yama duba ve boyayla gösteren Bozbey, kent estetiğinden ne anladığını da bu duvar boyalarıyla gözler önüne serdi.
Ne diyordu Goethe: ‘Hiçbir şey, zevkten yoksun bir hayal gücünden daha korkunç değildir.’
Duvardaki renkler öyle olsa da aslında bu yönetim zevkten yoksun değil. Hatta zevk fazlalığı olduğunu duyuyoruz.
Yoksunluğunu çektiği konu asıl sorun!
***
Bursa gerçekten yönetilemiyor. Bir zamanlar ortak akıl vardı! Şimdi sadece ortaklık kaldı!
Kent ve kentin değerleri birilerinin elinde oyun hamuruna dönüşmüş herkes keyfine göre takılıyor.
Rantsal bölüşüm dolabı dönüyor, garibim Bursalı da gülümsüyor! Nasılsa Bursalının da gözü boyanıyor!
Şehrin kronik sorunlarına merhem olamayan yönetim, geçen süre zarfındaki birçok sınamada da geçer not alamadı.
Üstelik yeni krizlere de neden oldu!
İşte su krizi kapıya dayandı!
Nedensellik örgüsü başlı başına yönetim beceriksizliği!
İstanbul Yolu’nda bir kavşağı çimlendirip yandaş medyalara ‘Bursa nefes aldı’ diyen anlayış hala şehrin birçok yerinde çim suluyor.
En fazla su tüketen peyzaj unsuru olmasına rağmen çim ekmekten geri durmuyor.
Su kalmazsa sararan çimleri de yeşile boyarız!
Sonra da sürdürülebilirlikten falan bahsediyorlar ya işte bu, taş devrinin durum komedisi kadar güldürüyor…
Bursalılara saygıyla…