Kültür, maddi öğelerin, davranışların, düşünce ve duyguların, simgelerden oluşan simgelere dayalı bir örgütlenmesidir şeklinde yapılan kültür tanımına göre, diğer pek çok sembol gibi “el sembolü” de kültürel birikimin oluşmasında, kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir role sahiptir.

***

Türk topluluklarında, tarihlerinin başlangıcından beri var olan ve günümüze kadar dönem ve bölge özelliklerinin etkisiyle farklılıklar göstererek gelebilen tarihi mezar taşları Anadolu’nun hemen her yerinde karşımıza çıkmaktadır. Bu haftaki konumuz olan ve Anadolu’da pek rastlanılmayan tarihi mezar taşlarındaki el motiflerinin tarih öncesi çağlarda kullanılmış mağaralardan başlayan yolculuğu günümüze kadar ulaşarak hem sembolik hem de dinsel anlamlarıyla karşımıza çıkar.

***

El motifi Türklerin eski çağlardan bu yana kullanageldikleri somut bir işarettir ve simgesel anlamları arasında ilahi koruma, şifa verme, doğurganlık, bereketli kılma, zararlı güçlerden, tehlikeli durumlardan korunma ve şans getirme gibi işlevleri olduğuna inanılmıştır.

İslam inancında ise, Hz Muhammed bir gün kızını ziyarete gittiğinde, kızı Fatma ile damadı Ali ve torunları Hasan ve Hüseyin’i mutlu bir şekilde bulmuş ve sevinerek sırtındaki hırkayı çıkararak, hepsini birden sarmıştır. Böylece aynı hırka altında beş kişi toplanmıştır. Tasavvufta buna abâ altına giren beş kişi anlamına gelen Pençe-i Al-i Aba denilmektedir. Pençe kelimesi “beş” anlamına gelen penc kökünden gelir. Aslı pence olup “pençe, el, avuç, beş parmak” anlamına gelir.

***

Âl kelimesi, “Aile, evlat, sülâle” anlamına; abâ kelimesi ise “yünden yapılmış kaba kumaş” anlamına gelir. Buna göre Pençe-i Al-i Abâ ifadesi, Hz. Muhammed’in kendisi ile birlikte abası altına aldığı yeğeni ve damadı Hz. Ali, kızı Hz. Fatma ve torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’den oluşan kutsal beşliyi belirtmektedir. Özellikle Alevi toplumu tarafından saygı görüp kutsanmıştır. Bu sebeple el sembolü genellikle Alevi mezar taşlarında karşımıza çıkar. Yapısal ve şekilsel özelliklerine göre Pençe-i âl-i abâ sembolünde genel olarak parmaklar yukarı doğru uzatılmış, avuç içi ise açık ve karşıya uzatılmış hâlde bulunur.

M E Z A R L A R D A K İ ‘ E L’ S E M B O L L E R İ

***

Görseldeki mezar taşı erkeğe ait olup, el motifine aynı zamanda kadın mezar taşlarında da rastlanır. İslam öncesinden “Umay Ananın Elini” İslami devirde de “Fatma Ananın Elini” sembolize etmektedir. Bereket ve bolluğa kavuşma, doğumun kolay geçmesi, şifa bulma ile ilgili inanış ve uygulamalarda Umay Ana ve Fatma Ana’nın neredeyse aynı role ve işlevlere sahip olduğu görülür. Sonuç olarak İslam’ın kabulünden sonra İslami bir kimlik kazanarak Müslüman dünyasında önemli bir yeri olan Fatma Ana’nın eline dönüşerek bu kültür içerisinde varlığını farklı bir kimlikle devam ettirerek zamanımıza kadar gelmiştir.

***

Görüldüğü gibi sembolik ve dinsel yönleriyle açıklamaya çalıştığımız el motifi; mezar taşlarındaki anlamı ile mezarda yatan şahsı temsil etmek amacı ile yapılmış olduğu tahmin edilmekle beraber, yöresel veya dini içerikli bir karakter taşıdıkları düşünülebilir. El motifi, Hz. Muhammed ve onun ehli beytine olan sevgisinin bir ifadesi olarak mezar taşlarına işlenmiştir.

***

Aynı zamanda Hz. Hüseyin’in taşıdığı İslam sancağının yere düşmediğini ve kıyamete kadar bu sancağın ellerde taşınacağını da sembolize eder. Mezar taşının bulunduğu yörede halk arasında yaygın bir şekilde ifade edilen bilgiye göre de el motifi; mezarda yatan kişinin maharetli olduğunu, elinden her işin geldiğini, işinde usta olduğunu gösteren sembolik anlamlara sahiptir.