Nilüfer’de bir din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni, sınav kağıdına ‘Hak Din ve Şeriat İslam’dır’ filigranı basmış.
Sınav kağıdını dolduran öğrenci de kenara ‘Türkiye’ye gelmesin. En kötü yönetim biçimi’ notu düşmüş.
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona dafiligrandaki ifadeye tepki göstermiş ve ‘şeriat propagandası’ diyerek vermiş veriştirmiş:
“…Okulda gerici kampanyaya ilk yanıtı öğrenciler vermiş vermesine ama durumdan haberdar olan yöneticiler sessizlik içinde. Hukuk kurallarına göre amirlerce suç içeren bir fiilin "öğrenildiğinden itibaren" en geç 30 gün içinde soruşturulması zorunludur.
Cumhuriyet'in değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez niteliğini ortadan kaldırmaya yönelik propaganda, devlet okulunda ve öğrencileri hedefleyerek yürütülmüş.
Kendisine verilen görevi unutup, gerici propagandayı yapma cüreti gösteren birisi, şüphesiz ki bu cesareti yönetme yetkisini elinde bulunduran iktidardan almaktadır.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in TBMM'de ‘O eski Türkiye artık bitti’ diyerek tarikat ve cemaatlere daha fazla alan açacağını, kız ortaokulları açarak karma eğitimi daha fazla tahrip edeceğini ilan eden tutumu, okullarda bu gerici fikirlerle beslenen kimi karanlık yapıların uzantılarını, şeriat propagandası konusunda harekete geçirmiştir.
Görevinin dışına çıkan bu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeninin hadsizce ileri gitmesi, Cumhuriyet'in temel niteliklerine saldırması ve bunun propagandasını öğrencilere yapması açık bir suçtur.
Kuruluşunda, Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, egemenliğini, ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzenini, demokratikleşme ve ulusal eğitim hedefini geliştirerek korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için elinden gelen her türlü çabayı göstermeyi temel varlık amaçları arasında kabul eden Eğitim-İş olarak bu gerici saldırılara karşı okullarımızı ve çocuklarımızı kararlılıkla savunacağız.
Cumhuriyet'e ve onun niteliklerine saldıran bu gerici yapılara hukuk önünde hesap soracağız.”
***
Evet, öğretmen bir işgüzarlık yapmış!
Sınav kağıdının böyle hazırlanması eğitimde birlik ilkesine aykırı ve ciddiyetten uzak!
Fakat Rona’nın tepkisini de son derece ‘abartılı’ve ‘şekli’ buluyorum!
O sınav kağıdına bakıldığında öğrencinin verdiği cevapların yetersizliği ve ana dilinde yazma becerisinin düşüklüğü daha büyük bir sorundur!
Bu sorun bağlamında o öğretmene ‘bırak kağıtlara filigran basmayı da öğrencilerini doğru düzgün yetiştir’ demek daha gerçekçi ve rasyonel bir yaklaşım olur.
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bu sınav kağıdının verildiği sınıfta olduğu gibi derslik başına düşen öğrenci sayısı 37!
İl genelinde olduğu gibi Nilüfer’deki kamu okullarında da hem derslik hem de öğretmen açığı var!
Okullarda sigara ve uyuşturucu kullanımı yaşı giderek düşüyor!
İlkokul çocukları güne aç karnına başlıyor! Okula devam ve okulu tamamlama oranı sürekli geriliyor.
Ama eğitim sendikaları, eğitimi politik muhalefete araç kılmanın ötesinde bir çözüm ve ıslah edici yaklaşım ortaya koyamıyor.
Artık klişeleşmiş düzeyde sıkıcı ‘gericilik’, ‘yobazlık’ gibi ezberler üzerinden eğitimde bir karşıtlık ve çatışma vasatı üretip ‘şeytanlaştırma’ ile düşmanlık körükleniyor.
Devamında sürekli kamusal eğitime dönük karalama ve çarpık gösterme propagandası işletiliyor. Saplantılı bir karşıtlık, her gün yeni bir eylemle baş veriyor…
Yahu bir yerde duralım, bir müşterek bulup artık kayıp nesiller üretmeyi durduralım diyen yok!
Okullar ideolojilerin laboratuvarı, çocuklar da birer kobay değildir!
Eğitimciler ve eğitim sendikaları, artık aklınızı başınıza alıp kaliteli eğitime odaklanın…
Bilinmeli bizi demokratik bir cumhuriyete taşıyacak olan toplumsal gerçekliğimizi ve toplumun talebini kabul etmektir.
Toplum, ne siz ‘laiklik’ dediniz diye dinden vazgeçiyor ne de şeriat dediler diye laiklikten…
Suni kavgalar ne eğitimdeki sorunları çözebilir ne de toplumsal ilerlemeye katkı koyabilir!
Bu böyle sürdükçe de akıllara ‘acaba bile isteye bir karşıtlık projesi mi işletiliyor?’ sorusu geliyor.
Eğitime çöreklenmiş kriptolar ve taşeronlar, sürekli kavga üretmenin dışında bir amaç gütmüyor olabilirler mi?
Bursalılara saygıyla…