‘Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür’ denir ya tam da öyle! 2020 yılıydı…

Mart ayında pandemi patlak vermiş, hijyen hassasiyeti artmış ve herkes evlere tıkılmıştı. Hane halkının ortalama su tüketimi de kat be kat artmıştı.

Yine de musluklardan su akıyordu.

Eylül ayında musluktan akan suyun faturalarını yüksek bulan dönemin İYİ Parti İl Başkanı, bugünlerde milletvekili görevinde bulunan Selçuk Türkoğlu, BUSKİ önünde eylem yapmıştı.

Türkoğlu ve beraberindekiler, yanlarında getirdikleri su saati takılı boruları BUSKİ’nin kapısına bırakmış ve bu siyasi şov, kamuoyunda geniş yankı bulmuştu.

“İstanbul, Ankara, Eskişehir ‘katı atık toplama bedeli’ almıyor” diyen Türkoğlu, “Bunu vatandaşa nasıl izah ediyorsunuz?” diye soru yöneltmişti.

Türkoğlu’nun bu ‘katı atık toplama bedeli’ çıkışı CHP başta olmak üzere devrin muhalif kesimlerince de benimsenmiş ve dillendirilir olmuştu.

Kendi kalelerine gol attıklarından habersiz muhaliflerin yükselttikleri itiraz, sonrasında pişmanlığa dönüştü.

Çünkü dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, oyunu bozdu ve 1 Ekim 2020’de su faturalarından ‘katı atık toplama bedeli’ tahsil uygulamasını kaldırdı.

Aktaş’ın hamlesi her yönden kurala ve kitaba uygundu…

Zira bu bedel büyükşehiri değil ilçe belediyelerini ilgilendiriyordu.

Çöpü ilçe belediyeleri, parasını ise su faturaları üzerinden büyükşehir tahsil edip ilçelere aktarıyordu…

En kolay ve hızlı yöntem olduğu için bu uygulanıyordu…

“Madem siyasete malzeme kıldınız, ‘buyurun herkes kendi payını toplasın’ adımı atıldı…”

Su faturaları yaklaşık yüzde 45 oranında düştü…

Ama muhalif ilçe belediyeleri, ‘gelir kaybına uğradık’ diyerek kazan kaldırdı. Öyle ki bahse konu günlerin Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, Aktaş hakkında trajikomik bir şekilde suç duyurusunda bile bulundu.

Hatta Türkyılmaz, Türkoğlu’nu da kendi partisinden bu fikri benimseyenleri de eleştirmişti…

Yani müzmin muhaliflerin hali o günlerde de komik, kavga içinde ve tutarsızdı…

Zaman geçti, roller değişti…

Bugünlerde CHP’li Mustafa Bozbey, başkanlık koltuğunda oturuyor.

Musluklardan su kesik kesik ve yer yer kirli akar iken, üstelik ‘katı atık toplama bedeli’ tahsilatı da yapılmıyor iken su faturaları, 2020’nin çok çok üstünde geliyor.

Normal enflasyon yerinde durmuyor da!

Bakıyorsunuz, müzmin muhaliflerden ses yok. Kimse Buski’nin önüne gitmiyor. Su saati veya borusu bırakan yok!

Bozbey, koltuğa oturur oturmaz seçim süreci boyunca hesapsızca vaat ettiği yüzde 25’lik indirimi uyguladı.

O da Belediye Meclisi’nde çoğunluğu elinde tutan ‘Cumhur İttifakı’nın ‘Bursalının menfaatine olan hiçbir işe hayır demeyeceğiz’ yaklaşımı sayesinde geçti.

Fakat hem Bozbey hem de belediye Meclisi, bu kararla kente her yönden zarar verdi.

Şimdilerde Bozbey, suya zam yapmak için bir pundunu bulmaya çalışıyor! O yol bulunmuş olabilir mi?

Osmangazi Belediye Meclisi’nin kasım ayı olağan toplantısı dün gerçekleştirildi.

2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü Meclis toplantısında MHP Grup Sözcüsü Osman Çimen, Erkan Aydın yönetimini de Bozbey yönetimini de adeta kündeye getirdi.

Bütçeye dair birçok başlıkta tespit ettiği eksik, hata ve yanlışları dile getirerek sorular yönelten Çimen’in katı atık toplama bedeli konusundaki tespiti dikkat çekti.

Osmangazi Belediyesi’nin 2026 yılı bütçesinde katı atık toplama bedeli olarak 400 milyon lira gibi bir gelir kalemi belirlenmiş…

Hane halkından bu bedel tahsil edilemiyorken bütçede böyle bir gelir kalemi hangi öngörü ya da plana göre yapıldı merak konusu oldu?

Aydın da topu Büyükşehir’deki ilgili komisyon ve Meclis’e atarak Cumhur İttifakı’nı işaret etti.

Çünkü katı atık toplama bedellerinin yeniden su faturalarıyla tahsilatının yapılabilmesi için Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kararı gerekiyor.

Meclis çoğunluğunu elinde tutan ‘Cumhur İttifakı’, Bozbey’in su zammına geçit vermezken ‘katı atık toplama bedeli’ tahsilatını su faturalarına geri getirir mi?

Açıkçası pek sanmıyorum! Ama olmaz da diyemiyorum…

Bursa’nın ve Bursalının menfaatlerini önceleyenlere saygıyla…