Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın davetiyle Mimar Sinan’daydık.

Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan ve Prof. Dr. Sinan Uyanık’ın da yer aldığı toplantıda Rektör Çağlar, yeni bir projeyi duyurdu.

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığıyla geliştirilen ‘Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa’ projesi kapsamında lise 11 ve 12’nci sınıf öğrencileri 1 ay boyunca üniversite öğrenciliğini deneyimleyecek.

22 Eylül-12 Ekim tarihleri arasında başvuru toplayacak projede BTÜ bünyesinde misafir öğrenci olmaya hak kazananlar 20 Ekim’de duyurulacak.

Projeye başvuran her öğrenci 5 bölüm seçebilecek. LiseNot ortalamasına göre bir yerleştirme yapılacak.

30 bölümün bulunduğu üniversitede her bölümde 5 öğrenci misafir edilecek.

Kasım ayında 12’nci sınıflar, aralık ayında ise 11’inci sınıflar olmak üzere toplam 300 öğrenciye BTÜ kapılarını açacak.

Yerleşen öğrencilere BTÜ kimliği verilecek ve program boyunca üniversitenin tüm imkanlarından faydalanması sağlanacak.

Programda öğrencilere hafta 1 gün üniversite deneyimi sağlanacak fakat isteyen ay boyunca da BTÜ’ye gidebilecek.

Bu program sayesinde üniversiteye hazırlanan lise öğrencileri gerçek zamanlı bir şekilde ders ve üniversite ekosistemini deneyimleyebilecek.

Rektör Çağlar’ın heyecanla anlattığı projenin bu noktasına kadar bir itirazım yok. Fakat ‘nedir bu deneyimin fiyatı?’ diye sordum, Rektör Çağlar tamamen ücretsiz dedi.

Rektör hoca, ‘toplumsal faydayı gözetiyoruz’ diyerek bu ücretsiz programı savunsa da aynı kanaatte olmadığımı bir kez da buradan ifade etmek isterim.

Yanlış anlamayın! Bu köşenin takipçileri, ‘eğitimin piyasalaşmasına karşıtlığımı’ iyi bilir. Fırsat eşitliğini savunurum her zaman…

Bahsi geçen proje daha özel bir kurgu. Tam da gencin, ‘ne ve nerede okusam’ arayışında olduğu bir dönemde; çevresel etkilerden ziyade birebir tecrübesiyle hayatının geri kalanı için kritik öneme haiz kararı vermesine yardımcı olunacak.

Bursa Teknik Üniversitesi

Üniversitenin öğrencileri, lise öğrencilerine ‘abi’ veya ‘abla’ olarak mentorluk yapacak… Lise öğrencileri, profesör ve doçentlerle karşılaşacak…

Tüm denkleme baktığımızda ne akademik kadronun ne öğrencilerin ne de üniversite yönetiminin liselilere böyle bir zaman ayırması fedakarlıktır.

Ama fedakârlık olduğu da düşünülebilir!

Peki, parası ödenmeyen bu fedakârlığın kıymeti bilinecek mi?

Elbette bu, toplumsal sorumluluk bağlamında soylu bir adım, ama sonuçları açısında iyimser değilim.

Çünkü bu programın bir handikabı daha var.

Son derece kıymetli bu deneyime seçilecek şanslı 300 öğrenci, lise not ortalamasına göre belirlenecek.

İyi de sormak gerek, lise not ortalaması iyi olan kaç öğrenci son üniversite tercih döneminde BTÜ’yü tercih etti?

Bursa’da ilk bine giren yaklaşık 90 öğrenci var, bunlardan bırakın BTÜ’yü BUÜ’yü tercih eden yok.

Neden?

Sınavda başarılı olmuş veya olacağı belli bir öğrenci, okumayı tercih etmeyeceği üniversiteyi deneyimlemek ister mi?

Açıkçası bu da tartışmalı! Ben, istemeli tarafındayım. Hatta parasını verip derslere girmeli. Hangi bölümü istiyorsa o bölümün derslerinde neler oluyor, akademik yetkinlik ne seviyede diye araştırmalı, tavsiyeler almalı…

Lakin nerede azizim! Bedavacılık ve kolaycılık yalnızca toplumun talebi ve tutumu değil de sistemin teşvikiyle de büyüyor gibi…

Emeği ve gayretiyle başarının bedelini ödeyenlere saygıyla…