Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ekim ayı toplantısının ikinci oturumu, her zamanki gibi kısır tartışmalara sahne oldu.

Yurtdışında bulunan Mustafa Bozbey’in katılmadığı toplantıya M. Orkun Gazioğlu başkanlık etti.

İlk oturumda ertelenen ‘gündem dışı’ siyasi konuşmalar, bu oturumda gerçekleştirildi.

Sırasıyla BBP, MHP, AK Parti, CHP ve İYİ Parti grup sözcülerinin konuşmalarıyla başlayan programda kutlama mesajlarının ana gündemi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı idi.

AK Parti Grup Sözcüsü Sinan Kahraman, konuşmasında ilk toplantıda olduğu gibi yine kentin öncelikli gündemi olan ‘su’ hakkında açıklamalarda bulundu.

CHP Grup Sözcüsü Yücel Akbulut’un ilk oturumdaki konuşmalarına yanıt veren Kahraman, geçmiş dönemde neler yapıldığından bahsetti.

Kahraman, CHP grubuna ‘yerelde muhalefet biziz, eleştiriyi biz icraatı siz yapacaksınız, bırakın geçmiş dönemleri suçlamayı, görevinizi yapın’ şeklinde özetlenebilecek ifadelerle seslendi.

Bu yönüyle bakıldığında ne AK Parti grubunun muhalefet etmeye ne de CHP’nin iktidar olmaya hazır olduğu söylenebilir!

Fakat yine de Kahraman’ın haklılık payı vardı.

‘20 yılda ne yapıldı?’ sorusuna verilecek çok sayıda cevap vardı. Ki, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan da önceki dönem belediye başkanı Alinur Aktaş da tane tane anlattı…

Fakat şu durumda verilecek en net cevap, ‘20 yılda Bursalılara kesintisiz su temini sağlandı’demek olurdu herhalde! Zira Bursalılar, susuzlukla bu yönetim döneminde yüzleşti maalesef…

Ne oldu da 2024 yılında akan musluklar 2025’te akamaz oldu?

Bu sonucu sadece iklim değişikliğine bağlamak mantıklı mı? 2024’te 3,5 milyon olan nüfus 2025’te 4 milyona çıktı da bizim mi haberimiz yok?

Su varlığını azaltan veya bir başka açıdan su tüketimini artıran nedenlerde olağanüstü bir değişim mi yaşandı? Yüz yılın en sıcak yazı mıydı?

Suyumuzu bitiren belirgin nedenlerden biri ‘yangınlarla mücadele’ olabilir mi?

Şüphesiz en belirgin olanı, Bozbey’in vaadi üzere su fiyatına yapılan yüzde 25 indirim değil midir?

Üstelik bu indirimin bir de mali boyutu var!

Bozbey’in sürekli borçluluğundan yakındığı Buski’ye bu indirimin maliyeti, yaklaşık rakamla 3 milyar lira dolaylarında…

CHP Grup Sözcüsü Yücel Akbulut, geçmiş dönemlere yönelik eleştirisini ‘öngörü’ ifadesiyle rasyonalize etmeye çalışsa da tutarsızdı!

Zira Bozbey yönetimindeki Buski o kadar öngörüsüz ki kesintiler, barajlarda doluluk seviyesi tükenme noktasına geldiğinde başlatıldı.

Madem öngörü deniyor, barajlarda doluluk seviyesi yüzde 20’lerde iken bu tasarrufa başlansaydı!

Kentte seferberlik ilan edilseydi. Sulamalar durdurulsaydı mesela! Site ve villa havuzlarını doldurmak yasaklansaydı örneğin…

Kusura bakmayınız ama bırakınız 20 yılı, gözümüzün önünde 20 günü bile öngörmekten uzak bir yönetim var ortada!

Açıkçası Kahraman ve Akbulut arasındaki tartışma; tuvalete gitmek veya duş almak için plan yapar hale gelen Bursalı için çözüm üretme niteliğinden uzak bir fasit dairede sıkışmışlığa işaret ediyor…

Su konusunda ülkemizin ve kentimizin mevcut gerçekliğini bilmeyen bir Meclis!

Öğrenmeleri gereken çok şey var fakat hiçbirinin okumadığına şahit oluyorum. Öyle ki bu konuşmalarındaki içeriğe de yansıyor.

Bursa yönetilemiyor! Bozbey’in kadro sorunu, icraata öngörüsüzlük olarak yansıyor.

Düşünün ki Bursa’da sular akmıyor ama Meclis, “BURULAŞ’ın şirket amaç ve konularına ‘Motorlu kara taşıtlarının yağlama, yıkama, cilalama vb. faaliyetlerini yapmak’ adlı faaliyet kodunun eklenmesi”ni kabul ediyor!

Yani BURULAŞ, artık otoparklarında yıkama yağlama yapabilecek ya da otoparklarındaki bazı yerleri bu hizmetin verilmesine dönük üçüncü kişilere kiralayabilecek!

Herhalde Bozbey yönetimi, araç temizlemenin su kullanımı gerektirmeyen bir yöntemini buldu da henüz müjdeyi açıklamak istemiyor…

Bursa’ya yazık oluyor!

Saygıyla…

Not: Sanırım Meclis’te kimse Turgay Erdem’i tanımıyor!