Ülkemizde Müslümanlar vardır! Bir de kendine Müslümanlar var!

Benzer şekilde ülkemizde Ülkücüler vardır! Bir de kendine ülkücü olanlar var!

Ülkemiz tarih boyunca ne çektiyse bu, sürekli ‘kendine’ çalışanlardan çekti.

Tüm varlığını, şahsi kazanımlarına indirgeyen bu tipler her yönde yadsınamayacak ölçüde çoktur.

Bunlar, öylesine sinsi ve fırsatçıdır ki temsilcisi olduğunu iddia ettiği tüm kurum ve kuruluşları sıçrama tahtası olarak görür.

İş sırası adanmaya, bedel ödemeye ve inancını yaşamına aksettirmeye geldiğinde bu tipler, illa ki kendine yeni bir liman ve beslenecek bir kap bulur.

Temel gayeleri menfaat olan bu tiplerin, esas misyonu hep aşındırma ve yıpratmadır.

İdeolojik anlamdaki kurum ve kuruluşların kapsayıcılığını fırsat bilerek içlere kadar sızan bu tiplerin, sonrasında ortaya koydukları temsil deşifre olmalarına yeter de artarken ne yazık ki toplum gerçekliği bulandıran bu çamurluğa seyirci kalabilmekte ve bazen de ikna olabilmektedir.

Özellikle siyasi arenada ‘şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit’ edecek ölçüde ihanetin içine düşen bu tiplerin oynaklığı ve yumuşaklığını tarif zor.

Yıllarca inandığını savunduğu değerlerin aksi yönündeki eğilimlerin kuklasına dönüşen bu tiplerin toplum nezdinde gerçek kimliğinin anlaşılması şarttır.

Tüm bu bağlamda bakıldığında mezkûr tiplerin oyunca olduğu kesim, hukuk ile MHP’yi muarız gösterme çabasındadır.

Hatta geçmişte ortak oldukları hukuksuzlukları da neredeyse MHP’ye mal edecek ölçüde hayasız ve pervasız bir noktadadırlar.

Dün Ergonekon’a, Balyoz’a, Çözüm Süreci’ne alkış tutan hatta yolunu açanlar, bugün sözüm ona muhalif bir temsille ‘Türk Yargısı’nın verdiği bağımsız kararları MHP üzerinden tartışma gafleti içerisindedir.

Öyle ki terörle ve müstevlilerintemsilcileriyle açıktan iş birliği yapanlar, iktidara ‘hukuka dön’ gibi absürt bir çağrıyıdahi MHP ile ayrılık üzerinden yapma ihanetini göstermektedir.

Ne acıdır ki geçmiş temsilinden hareketle bugün kendini milliyetçi veya ülkücü tanımlayanlar da bu oyuna çıkarları uğruna piyonluk etmektedir.

***

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, son günlerde kamuoyuna ‘Milli Egemenlik Platformu’ adıyla yansıyan gruba ilişkin önemli bir değerlendirmede bulundu.

Son günlerde adını ‘Milli Egemenlik Platformu’ diye süsledikleri yeni bir ‘İhanet Treni’ piyasaya sürülmüştür” diyen MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, “Bir takım bayatlamış isimler kendi şahsi menfaatleri ve el açtıkları kapılara yaranmak için kıt akıllarıyla ülkücülere istikamet çizebileceklerini sanmaktadırlar” dedi.

Mansur Yavaş’ın finansörlüğündeki bu oluşuma dair yorumunda Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, “CHP’li Mansur Yavaş sponsorluğunda sözde ülkücülük yapanların, bu trenin kadrolu yolcularının, geçimini ve varlığını bu ihanet yolculuğuna borçlu olan ‘sponsorlu milliyetçilerin’ ülkücü harekette nokta kadar karşılığı yoktur.Hiçbir Ülkücü Türk milliyetçisi, DEM’ini almış CHP’nin ve PKK’nın siyasi uzantısına methiyeler düzen Mansur Yavaş’ın bu sinsi tezgahına düşmez” ifadelerini kullandı.

Ülkücülük vurgusu yapan Sayın Büyükataman, açıklamasının devamında şunları söyledi:

Sabah akşam terörist Demirtaş’a selam gönderenlerle ve eli kanlı bebek katiline ‘apo bey’ diye bahsetmekten gocunmayanlarla ülkücülerin buluşacağı hiçbir ortak değer yoktur.

Ülkücü Hareketi satıp gidenlerin de ülkücü sıfatını kullanmaya hakkı yoktur.

Doğrusu ‘ülkücü’ sıfatı ile değil, kendilerini pazarlamak için gittikleri kapılarda edindikleri sıfatlarla anılmalarıdır.

İhanet yolculuğundaki yeni aidiyetlerini ve makamlarının isimlerini kullanmaktan utanıyorlarsa bu tamamen kendilerinin sorunudur.

Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in de ifade ettiği gibi; ‘Ülkücülük MHP’de olur. MHP’de bulunmayan ülkücü değildir, gittiği yerin damgasını yer.’

Ülkücüler, Türk milliyetçileri Milliyetçi Hareket Partisi’nin çatısı altında ve yalnızca Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin emrindedir.

İhanet Treni’nin yolcuları şunu iyi bilmelidir ki; CHP kapısında menfaat için el ovuşturanlardan Ülkücü olmaz!

Terör uzantısı DEM ile aynı hizaya geçenlerden Ülkücü olmaz!

Davasını şahsi menfaat ve hırslarına satan ilkesizlerden Ülkücü olmaz!

Türk milliyetçileri ‘Kent Uzlaşısı’ adı altında kurulan PKK İttifakı ile yol yürümez, yol yürüyenlerle bir araya gelmez!

Hiçbir Türk milliyetçisi İhanet Treni’nin yolcuları ile aynı safta buluşmaz!

Kırk kapı dolaşıp hala ‘ülkücü’ sıfatını kullananların gerçek sıfatları Ülkücüler tarafından çok iyi bilinmektedir.

Sponsorlu milliyetçilerin, davasını satmış sözde ülkücülerin gittikleri yolun başı da ortası da sonu da İHANETTİR!

Kendileri için en yakışanı da bu ihanet ile anılmalarıdır.

***

Hiç şüphesiz, herkes affetse dahi mezkûr tipleri tarih affetmeyecek, unutulup gideceklerdir.

Ama ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ anlayışıyla adanmışçasına bedel ödeye ödeye hizmet çabasında olanlar asla unutulmayacaktır.

Saygıyla…