Burası dünya. Evin erkeği günlük geçimini temin için balyozla taş kırıp ekmeğini taştan çıkarır. Kuvvetli, metanetli, mütevekkil ve sabırlı. Evin hanımı ise buzluktaki buzu çıkarıp kırarak bir bardak soğuk su hazırlayarak beyinin memnun etmekten aciz ve çıtkırıldım.
***
Birisi sağlığım için faydalı diye daima yanında bulundurur hap. Fakat manevi sağlığı için ne okur ne de evinde bulundurur kitap. Birisi hırpani kıyafetli, süklüm püklüm fakat işi düzgün. Diğerinin kıyafeti düzgün fakat hanımının ardı arkası kesilmeyen isteklerinden dolayı üzgün.
***
Birisi zengin, imkanları geniş, giyimi düzgün. Diğeri fakir, damatlıktan başka bir elbise yaptıramamış onun için üzgün. Birisi uzun yıllar kirada oturdu. Nihayet bin bir zorlukla bir ev yaptırdı. Fakat ecel geldi evine giremedi.
***
Diğerinin her şeyi mükemmel idi fakat ‘Müslümanım’ dediği halde ömür boyu namaz kılmadı., hizmet etmedi, haramlara daldı. Son nefeste şehadet getiremedi. Derler ya: ‘Saç tavlandı hamur tükendi. Geçinceme güzeldi ömür tükendi’.
***
Birisi yorgun, üzgün ve kızgın zamanında insanı sakinleştirip dinlendirdiği için hemen abdest alır. Diğeri bu haller vaki olunca yangına körükle gidercesine soluğu meyhanede alır. Cevabı da hazırdır: ‘Efkâr dağıtmak için’.
***
Halbuki benzinle yangın sönmez ki. Öfkeli bir kişinin yanında aksi söz söylemek sadra şifa olmaz ki. Akrep sokmuş bir adama ‘inleme!’ diye tembih etmek onun acısını dindirmez ki. ‘Herkes karakterini sergiler’.
***
Birisi her vakit için bir bahane bulup namazı ikinci plana atmış. Diğerleri kendilerini dürüst gösterip dindara çatmış.
***
Birisi perişan olmuş isabetten nazardan. Diğeri ise evi terk etmiş azardan. Bazı insanlar sanki barut fıçısı. Evladını, hanımını, beyini, kardeşini, arkadaşını, en küçük hata bahanesiyle azarlar, kalbini kırar.
***
Sonra da özür dileyerek hatasını tamir etmeye çalışır. Ne demişler: ‘Bak şu çeşmenin ne güzel suyu var, içecek tası yok. Kırma insanoğlunun kalbini, yapacak ustası yok’.
KISSA
Adamın biri oğluna: ‘Oğlum kuru bir ağaca şu çivileri çak, sonra çek ve bana getir’ der. Oğul kendisinden istenileni yapar. Babası: ‘Bak oğlum. Çivileri söktün ama izlerini kaybedemedin.
***
İnsanoğlunun kalbi de böyledir. İncittikten sonra ne kadar özür dilesen, tamir etmeye, gönlünü almaya çalışsan da mutlaka izi kalır. Onun için zinhar kalp kırma!’ buyurur.