Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim kaybetme uğruna politikalarını gerçekçi zeminde tuttu.

Seçimi kazanmak için emeklilere ve dar gelirlilere bol kepçeden dağıtıp ülke ekonomisini telafisi olmayan bir noktaya sürükleyebilirdi.

Bu çok kolaydı. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir liderlik gösterdi ve gerçekçi politikasından taviz vermedi.

Pandemi, seller, heyelanlar, yangınlar, depremler, seçimler ve EYT’liler ile darbe üstüne darbe alan ülke ekonomisinde yeni bir gedik açılmadı.

Geldiğimiz nokta itibarıyla bu, ülke ekonomisi adına bir kazançtır.

***

Öte yandan bu seçim sonucu, Türkiye’nin uluslararası imajı açısından önemli bir mesajdır.

Bölücü terör örgütü pkk ve fetö unsurlarının küresel kamuoyunda Türkiye aleyhine yaptığı kara kampanya artık zeminini kaybetti.

Terör odaklarının yaydığı ‘seçmene baskı, oy çalma, parayla oy satın alma, sahte pusula…’ gibi kara propagandanın, iktidar ile bir araya getirilemeyecek ölçüde yalan olduğu herhalde anlaşılmıştır.

Ülke demokrasisi açısından çok seslilik temsili oluştu. Harita 7 renge büründü: AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, Dem Parti, YRP, BBP.

31 Mart, ülke adına bir arınma gecesine dönüşmüş tahminlerin çok ötesinde neticelenmiş olsa da Cumhur İttifakı, aklıselimden uzaklaşmadı.

Mesela ‘Aday doğru halk yanlış’ denilmedi!

‘Koyun’, ‘nankör’, ‘cahil’ diyerek halkı hor ve öteki görmedi.

Aksine ‘egemenlik milletindir’ vurgusu yapıldı.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine büyük bir vakar ile balkon konuşmasını yaptı:

“Milletin muazzez iradesinin üstünde hiçbir güç tanımıyoruz…

Şimdiye kadar milletimizin takdirini baş tacı etmekten, tebrik etmekten, kabul etmekten, milletin iradesine boyun eğmekten geri durmadık…

Hiçbir surette milletimizin kararına hürmetsizlik etmeyeceğiz. Milletle inatlaşmaktan, milli iradeye rağmen hareket etmekten, milletin takdirini sorgulamaktan, bugüne kadar olduğu gibi, yine uzak duracağız…”

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ‘Cumhur İttifakı'nda beraber hareket ettiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye, tüm Milliyetçi Hareket Partili kardeşlerime aynı şekilde şükranlarımı sunuyorum’ dedi.

Erdoğan’ın bu sözleri hem kendisinin hem partisinin hem de ittifakının içinde bulunduğu samimiyeti ortaya koydu.

***

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli de yazılı açıklamasıyla ortak tavrı yansıttı: “Sandıktan çıkan demokratik karara saygımız da tamdır.”

İktidarın iş başında olduğunu vurgulayan Bahçeli, erken seçim yaygarası koparmayı ‘ahlaksızlık’ olarak tanımlarken şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanlığı Kabinesi görevinin başındadır. Her alanda atılım ve reform hamlelerine kararlılıkla devam edecektir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan devletin başıdır ve desteğimiz sonuna kadar arkasındadır.

Cumhur İttifakı’nın TBMM’deki sayısal ve siyasal çoğunluğu da herkesin malumudur.

Bilinmelidir ki, Cumhur İttifakı istikbalin mimarı, Türk Devri’nin mihmandarı, yeni yüzyılın mihveri ve mihenk taşıdır.

Günü kurtarma telaşına kapılanlarla geleceği kurma arayış ve amacında olanları Türk milleti müstesna ölçüde tefrik etmekte, bu çerçevede milli tarihimizin mecmuu seviyesinde bulunan Cumhur İttifakı’nı gönülden sahiplenmektedir.

Ancak milletimiz yerel seçimler kanalıyla bilhassa sosyal ve ekonomik sıkıntılarını paylaşmış, önümüzdeki sürecin gündem konusunu tayin etmiştir.

Egemenlik milletindir, yetki milletindir, siyasi istikrarı ekonomik istikrar ve gelişmişlikle perçinlemek hepimizin ortak sorumluluğudur.

31 Mart seçim sonuçlarını kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, Milliyetçi Hareket Partisi müessir bir başarı elde etmiştir.

Televizyon ekranlarından maksatlı ve marazi iddialarda bulunan sözde uzman ve yorumcular ile muhalif tetikçiler yine hüsrana uğrayacaklardır.

Bu nedenle karamsarlığa ve ümitsizliğe mahal yoktur, mücadelemiz ve millete hizmet azmimiz şevkle ve hız kesmeden sürecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı daha çok çalışacak, milletle daha çok hemhal olacak, cesameti yaygınlaşan sorunların çözümüyle birlikte yerel yönetimlerdeki mevzi kayıplar da mutlaka telafi edilecektir.

İnanıyorum ki, 31 Mart seçimlerine katılan her siyasi parti kendi payına düşen hisseyi alacak, lazım gelen dersleri mutlaka çıkaracaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nın değerli adaylarına oy veren aziz vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Çok yoğun bir kampanya dönemine imza atan, gece gündüz çalışan Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerimize teşekkür ediyorum.”

***

Önümüzdeki 4,5 yılda Cumhur İttifakı’ndan beklediğimiz, on yıllardır ülkenin kanını emen bölücü terör örgütü pkk’ya nihai darbenin indirilmesi ve yok edilmesidir.

Fetö başta olmak üzere ülkenin milli güvenliği açısından risk ve tehdit oluşturan tüm yapılanmaların yerle bir edilmesidir.

Vergilemede ve gelirde adaletin tesis edilmesidir.

Saygıyla…