Türk Milleti olarak inanılmaz bir aşağılık kompleksi içerisindeyiz. Bunun bana göre tek bir nedeni var, o da tarihimizi yeterince bilmememizden kaynaklanıyor. Evet, bizler kendi tarihimizi ve kültürümüzü bilmiyoruz. Oysaki kadim tarihimize inmeli ve geçmişimizle yüzleşmeliyiz. Tarihimiz ve kültürel derinliklerimiz başka milletleri ürkütecek boyutta. Türk tarihi tam aydınlatıldığında sanırım dünya tarihini yeniden yazmak gerekecek.

***

Ama bizler ne zaman ‘Türk’ desek her nedense ırkçı damgası yiyoruz hatta ‘herkesi Türk yapmakla’ alay konusu oluyoruz. Çünkü yıllardır Avrupa merkezli ideolojikleştirilmiş, çarpıtılmış bilimin (!) bizlere ezberlettiği yalanlara ‘tarihimiz’ zannedip saplanıp kaldık. Hiçbir zaman tarihi objektif olarak ele almayıp, kendisinden olmayanı ‘ötekileştiren’ tarih yazıcılığının gölgesinde adeta uykuya daldık.

Mesela mitoloji denince neden ilk akla gelen Yunan mitolojisi oluyor? Kafamı nereye çevirsem “Yunan Mitolojsi” kavramını görüyorum. Her nedense ‘‘Türk Mitolojisi’’ terimini kullanmaktan kaçındıkları ve ne yazık ki uzun zaman gündemi belirlemeyi de başardıkları için Yunan mitolojisi zihinleri işgal etmiştir.

***

Bizler, toplum olarak bu konuda muazzam bir mirasa sahip olmamıza rağmen; böylesine önemli sosyal ve zihinsel bir hazineden yararlanamıyoruz. Çünkü Türk Mitolojisini hiç bilmiyor, tanımıyoruz. Bu sebepten geçmişle şuursal bağlantımız maalesef kopuk. Yine bu sebepten olsa gerek günümüzde millet olarak sosyal ve siyasal problemlerle baş edemez durumdayız.

Öncellikle bunun birinci sebebi lisede müfredat olarak, ait olduğu toplumun düşüncelerinin, inançlarının, korkularının, sevinçlerinin bir aynası olan ‘‘Mitoloji’nin’’ olmaması. Evet üzerini vurgulayarak tekrarlıyorum, Türk mitolojisinin en büyük şansızlığı şu anda hiçbir lisede müfredat olarak bu dersin işlenmemesidir. Bunu geçtim diğer bir sebebi de akademik derslerde ‘‘Arkeoloji’’ dersinde bile sadece Yunan mitolojisi üzerine tartışılmasıdır.

***

Ayrıca bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar çok geç başlamıştır. Hâlbuki insanımız çok meraklıdır, ama Türk Mitolojisini zihinlerden öyle bir sildiler ki hakikaten merak bile edilemez hale geldi. İşte tüm bu sebeplerden ötürü dünya mitleri arasında yerimizi hiçbir zaman alamadık. Ne zaman bu hatamızın farkına varır ve mitolojiyi ders olarak işlersek işte o zaman toplum olarak doğru bir yolu benimsemiş oluruz.

Anadolu’da yapılan tarihi araştırma ve kazılar yönetimsel olarak turizm gelir kapısı olarak değerlendirilip her şeye Roma/Bizans damgası vurulmakta ve etiketlenmekte, daha da ötesi o yöndeki araştırmalara izin ve ödenek verilmektedir. Türk izi taşıyan neredeyse her eser ya çeşitli sebeplerle tahrip olmakta, tesadüfen bulunanlar ise müzelerin depolarında saklandığından tarihin derinliklerinde yok olmaya mahkûm vaziyettedir.

***

Burada unutulmaması gereken gerçek nokta şudur; ister bilinçli ister bilinçsiz olsun; ihanet kötüdür, üzücüdür ve tehlikelidir. Dahası kültür ihaneti en bağışlanamaz olanıdır. Unutmayın ‘kaybolan kültür’ geri getirilemez ve kimliklerini kaybeden milletler yok olmaya mahkûm olur. Benden söylemesi. Biz eğer okullarda sadece ders olarak bile değil, öğrencileri toplayarak kısa bilgiler eşliğinde konferanslar versek, söyleşiler düzenlesek o bile yeter ve artar. İster inanın, ister inanmayın mitler bizim binlerce yıllık arayışımızın hikâyeleridir. Son olarak eski bilgelerin bir sözü var; '‘Bütün bilimlerin anası Tarih, onun da asıl kaynağı Mitolojidir.’

SON SÖZ

Yazımı Türk Mitolojisi’nin önemli temsilcisi olan ve kitapları ile bizi aydınlatan Necati Gültepe’nin biz sözü ile bitirmek istiyorum. ‘‘Türk Mitolojisi gibi muazzam bir hazineden yani toplumsal alt şuurdan yoksun olduğumuzdan millet olarak sosyal ve siyasal problemlerle baş edemez durumdayız.’’