Her daim söylediğim ve yazdığım için bir kez daha tekrarlamakta bir beis görmüyorum. Bizim atalarımız öyle ileri görüşlü insanlarmış ki, asırlar önce söyledikleri sözler hala günümüzde geçerliliğini koruyor. İşte bu yüzden yazılarımda hep atasözlerinden dem vurarak yol alıyorum. Bugün de öyle yapacağım. Çünkü atasözlerimize bakıyorum ve itibar ediyorum. Edenleri de alkışlıyorum, gereğini yerine getirenlere haklarını teslim ediyorum. 

Efendim, 25 Nisan Perşembe günkü ‘BİR MUSİBET BİLE BİZE DERS OLMADI’ başlıklı yazımda, Lara Semti'nde Erenkuş Plajı yanındaki yüzme platformunda yaşananları yine atasözümüz ile anlatmıştım. 

Burada yaşanan kaya düşmelerine dikkat çekmiş, sezon öncesi acil tedbir alınmasının yerinde bir karar olacağını belirtmiştim. Hatta 2011 yılı 24 Mayıs’ında falezlerden kopan kaya parçaları 20 yaşındaki Mesut Acun ve 18 yaşındaki Yusuf Kenan Şahin’in üzerine düşmüş, Acun olay yerinde yaşamını yitirirken, Şahin’in de yaralandığını hatırlatmıştım. 

İşte yaşananları ve yaşanabilecek faciaların habercisi konumundaki kaya düşmelerini ise; “Bir musibet bin nasihatten yeğdir” atasözü ile gündeme getirmiş, yazımın başlığında ‘BİR MUSİBET BİLE BİZE DERS OLMADI’ diye belirlemiştim. 

Ve yazımda “Beyler, ilgililer, sorumlular önümüz yaz sezonu acaba önlem almak için neyi bekliyorsunuz? İllaki bir değil birkaç kişinin ölmesi mi gerekiyor. Niçin bu umursamazlık? Allah aşkına yaşanan acı olaylardan hiç mi ders almıyorsunuz? Bakın daha bir iki hafta önce bu şehirde TELEFERİK FACİASI yaşandı. Acısı ve tartışmaları hala devam ediyor. Bu bile aklınızı başınıza getirmediyse daha ne olacak acaba? Gelin çok geç olmadan FALEZLER bölgesindeki tüm plajları (özel ve resmi) uzman kişilere tek tek kontrol ettirelim. Eğer bir sorun varsa halkın girişine kapatıp önlem alalım” çağırısı da yapmıştım. 

Dün hiç ummadığım ve ne yalan söyleyeyim beklemediğim bir gelişme yaşandı. Attığım taşın sesi bu kez ilgilisi yani Muratpaşa Belediyesi’nden geldi (gelmiş)! Ne mi olmuş? Vallahi de billahi de bir musibetten ders alınmasa da benim çağrıma itibar edilmiş. Veeee o yüzme platformuna, Erenkuş Plajı tarafından girişler hem çitlerle hem de profil demir kapılar yapılarak kapatılmış.  

Bir başka deyişler girişler engellenmiş, bu kez olası bir facianın önüne geçilmiş. Aslında yapılması gereken geç de olsa yapılmış. Demek ki doğru bir tane imiş. Neyse olan oldu ama gereği yapıldı ya önemli olan buydu. Bu nedenle konunun ısrarlı takipçisi olan yazılarımın müdavimi Ali Atmaca ve önlemi alan Muratpaşa Belediyesi’ne teşekkür ediyorum. 

Neymiş, “YİĞİDİ ÖLDÜR HAKKINI YEME” demiş atalarımız. Biz de öyle yaptık! 

ÖNCEKİ YAZI: https://www.lidergazete.com/bir-musibet-bile-bize-ders-olmadi-h217663.htm 

---------------- 

ÇADIR KONDU MEZARLIK 

Dün İhlas Haber Ajansı’ndan servis edilen ve bizim de LİDER GAZETE’de manşetten kullandığımız Kurşunlu Mezarlığı’nda yaşanan olay aklımı başımdan aldı. Fotoğrafların sağından solundan baktım. Yetmedi drone ile çekilenine baktım. Tam bir kepazelik. Koca şehir mezarlığı ben diyeyim Konyaaltı’na kurulan çardaklar, siz deyin Aksu’daki sahile kurulan sahil kondular. 

Kurşunlu Kent Mezarlığı'nda kabirlerin neredeyse her yeri profil demirlerle çevrilmiş üstleri brandalarla kapatılarak kamelya tarzı bir şeyler inşa edilmiş. Gerekçesi, vatandaşlar yakınlarının kabirlerini ziyaret ederken güneş ve yağmurdan korunmak içinmiş. Bir yaşıma daha girdim vallahi. Neymiş gölgelik için ağaç yokmuş. 

Tabi hal böyle olunca şikayet armış. Büyükşehir Belediyesi de vatandaşlara tente ve güneşliklerin kaldırılması için tebligat göndermiş. Aslında baştan izin vermemeleri gerekirdi ama neyse geç de olsa kepazeliğe müdahale edilmiş. İyi de olmuş. Sonrası mı? Vatandaş isyan etmiş, çözüm istemiş. 

Yahu kardeşim ben bugüne kadar bu yaşımda hiçbir mezarlıkta böyle ne işlem gördüm ne çalışma. Allah aşkına yapmayın etmeyin. Her yeri babanızın çiftliği gibi kullanma hakkınız yok ki! 

Artık şu ÇADIR KONDU alışkanlığını mezarlığa bari taşımayın. Gidin 10-15 dakika duanızı edin çıkıp gidin. Bırakın, AHİRETTEKİLERİN GÜNEŞLENMELERİNE gölge etmeyin!