Bir günlük aradan sonra tekrar spor yazısına dönüş yapmak zorunda kaldım. Genel Yayın Yönetmeniz Sabri Çağlar, “Serikspor’da neler oluyor?” diye sordu. “Dağılmak üzere” dedim.
Tabi ben bunu söylerken işin aslını astarını da Spor Müdürümüz Koray Geçgel’den öğrendim. Resmen bir dokundum bin ah işitecek türünden bilgiler aldım. Gerçekten korkunç bir tablo!
Goca Yörük Seriklilerin canlarını dişlerine takarak kurdukları takımın durumu içler acısı. Çünkü takımın BAŞKANI ayrı SAHİBİ ayrı… Daha doğrumu kim kimdir belli değil.
Edindiğim bilgiye göre resmi kayıtlarda Başkan Cenk Doğan. Adını spor camiasında ilk kez duydum. Asıl Başkan perde gerisindeki Azeri Asıllı Rus İşadamı Tufan Sadygov imiş!
Ancak bu Tufan Sadygov’un resmi başkanlık konusunu TFF onaylamıyor. Nedeni ise Tufan Sadygov’un Rusya’da başının dertte olması, Rusya Futbol Federasyonu’nun bilgilerine göre iflas eden Rusya Premier Lig ekibi Khimki’nin sahibi de Sadygov! Bu nedenle Rusya Federasyonu Tufan Sadygov’un tüm sportif faaliyetlerden men edilmesi ve FIFA’ya gitmek için hazırlık yapıyor.

Rus medyasına göre, Tufan Sadygov Aralık 2024'te bir dolandırıcılık davasında tutuklanmış ve 1.5 ay sonra kefaletle cezası ev hapsine dönüştürülmüş.
Yahu şu işe bakar mısınız? Yörüklerin kurduğu, kendi elleri ile büyüttüğü ve çileler çekilerek TFF 1. Lig’e yükselmesini sağladığı Serikspor kimlerin eline düşmüş?
Sadece bu mu? Daha neler var neler… Teknik Direktör Sergey Yuran ile Tufan Sadygov arasında yaşanan kavga. Nedeni ise Sadygov’un oğlu Ilya’nın takımda çok az süre alması.
Şimdi asıl tehlike Serikspor ile yollarını ayrılan Sergey Yuran’ın 140 bin Euro’luk tazminatı. Yuran, Serikspor’a 2 Ocak’a kadar süre vermiş. Alacağı ödenmezse FİFA’ya başvuracak.
Bir tehlike bitmeden diğeri ortaya çıkıyor Serikspor’da. Futbolcuların maaşları! Özellikle yabancı futbolcuların sezon arasında FİFA’ya başvurarak serbest kalma talepleri!
Bunlar arasında Rus Kirill Gostuk, Dmitriy Tikhiy, Artem Yuran, Ilya Berkovskiy, yerli statüsünde oynayan Azerbaycanlı Sartan Tashkyn, Angolalı Marcos Silva ve Portekilzi Joao Amaral yer alıyor. Karın tokluğuna oynayan yerli oyuncular cabası!

Ah Serikspor’um vah Serikspor’um. Sözde Antalyaspor’un partner takımı olacak ve kadroda yer alamayan oyuncular buraya gönderilip pişecekti. Ne umduk ne bulduk değil mi?
Serikli Yörükler sükut-u hayale uğrarken bir de takımlarını seyredememeleri sanırım yaşananların üzerine tuz biber ekmiş vaziyette. Lig başladı başlayalı hep deplasman hep deplasman.
Serikspor, daha önce 6 iç saha maçını Bodrum, Antalya Stadyumu, Ankara Aktepe Stadyumu, Pendik Stadyumu, Ümraniye Belediyesi Şehir Stadyumu ve 4 Eylül Stadyumu’nda oynadı.
İsmail Ogan Stadyumu’nun tadilatının halen devam etmesi nedeniyle Serikliler yani goca Yörükler bu hafta da takımlarını deplasmanda görebilecek. 7’nci gurbet randevusu Pazartesi günü 20.00’de Bolu Atatürk Stadyumu olacak.
Neresinden bakarsanız bakın, neresinden tutarsanız orası elinizde kalır, neyine bakarsanız bakın tam bir pespayelik ve rezillik., Sanki memleketin insanı bittiği köküne kıran girdiği Rus bir işadamının kucağına bu takım itildi. Yuh olsun yazıklar olsun.
Vallahi buraya kadar yazdıklarım içimi kararttı. Yazımın başlığına dönüş bakınca harbiden Şeh Şamil’in müziği aklıma geldi. Hani şu Ceylan diye dilimize pelesenk olan ezgi.
Tıpkı Serikspor’un durumu da; “Ne yalnızlık ne hüzün ne o eski şarkılar / Hiçbiri dokunmuyor senin yokluğun kadar / Gece yağmur ve soğuk şehrin caddelerinde / Gözlerimde hayalin hasretin yüreğimde / Gurbette yorgun düştüm be ceylan / Hasret tükettim bittim be ceylan / Yeniden düştüm yollarına vardım geydim ellerine / Yitik buruk bir çocuğum ben koyma beni hasretine” sözleri gibi.
Beyler, Serik’in ağaları! Bir işi dağıtmak kolay; ama kurmak, geliştirmek çok zordur. Gelin bu işe bir el verinde bu hasretlik bitsin. Yoksa ceylan yorgunluktan ölüp gidecek.