Merhaba sevgili dostlar. 10 günlük aradan sonra tekrar huzurunuzdayım. Beni takip edenleriniz biliyor ama bilmeyenler için bir kez daha bu kısa ayrılıkta nerede olduğumu anlatayım.
Efendim, 20 Kasım’daki yazımda, “Bugünden itibaren sizlerden kısa bir süreliğine müsaade istiyorum. Hani ‘Evlat ceviz, torun ceviz içi’ derler ya. Bende bu izin süresince CEVİZ İÇİ ile hasbihal edeceğim” notunu düşmüştüm. Hatta 1 Aralık itibarı ile tekrar yazılarıma başlayacağımı da belirtmiştim.

En nihayetinde cennet kokulu torunum Pera ile 10 gün doyasıyla kucaklaştım. Ailecek şehir turu yaptık. 39’u devirip 40 yıla ayak bastığımız evlilik yıl dönümünü bile kutladık.
Mutluluğumuz tavan yaptı. Zaman zaman da sanal medyadan paylaştık o anları! Ama gelin görün ki birileri bundan rahatsızlık duymuş ve kendine DEDİKODU malzemesi üretmiş!
Neymiş; Büyükşehir Belediyesi’ne birini ziyarete giderken kurumumdan izin almadan gitmişim. Bu nedenle ZORUNLU İZNE çıkarılmışım. Yıl sonu durumum gözden geçirilecekmişşşşşş!
Şu DEDİKODUYA bakar mısınız? Yazarken bile insanın içini ürperten bir kelime DEDİKODU! Oysaki günümüzün vazgeçilmez sohbet başlangıcı. Adına şarkılar bile yazılıp ünlü sanatçılarımız tarafından milyonlara söylendi.
Toplumdaki bilgi kirliliği içinde her alanda yapılan bir halini aldı DEDİKODU. İnanmazsanız Antalya’da etrafınıza şöyle bir bakın. Her sohbetin çıkış noktasının DEDİKODUDAN ibaret olduğunu göreceksiniz.
Göreceksiniz ama birçoğu bunun doğru olduğunu sanıp o kişiler veya kurumlar hakkında yanlış hükümler verecektir. Tam bir düşünce zehri. Düşünce zehri vücut zehrinden iki açıdan farklıdır.
DEDİKODU vücudu değil de aklı zehirler ve anlaşılması fark edilmesi daha zordur. Zehri olan kişi genellikle bunun farkında olmaz. Düşünce zehrinin anlaşılması zordur ama doğrusu büyük işler yapar. Bizi ufak tefek, önemsiz şeyleri düşünmeye zorlayarak düşünce kapasitemizi düşürür.
DEDİKODU; kimlik ve kişilik sorunundan kaynaklanıyor ve etik olmadığı görülüyor. Kişilerin etik anlayışı ve yapısı da sonuçta ortaya çıkıyor. Unutmayınız ki; Eğer insanlar birbirleriyle dedikodu yapacak zaman ve eğilimi buluyorlarsa, yeterince işleri yok demektir.
Alkol alamayan bir alkoliğin saldırganlığı belirli bir sürede tedavi edilebiliyor fakat DEDİKODUKOLİKLİK için henüz bir yöntem bulunmadığı biliniyor.
Vallahi demek birileri benden çok RAHATSIZ ki açık ve net yazmama rağmen DEDİKODUMU yapmış. İzne göndermiş, görevden aldırmış.
Bu memlekette yazarsın suç, yazmazsın “Ne oldu, niye yazmadın?” derler. Yetmedi bir sürü laf üretirler. Tıpkı bu durumda böyle olmuş. Ne İsa’ya yaranabilmişim ne de Musa’ya.
Beni bilenler bilir. Dosdoğru bir adamım. Kimseyle ikili varyasyonlara girmem, girmeyi de sevmem. Birilerine kul kölelik yapmam, yapanları da sevmem. Doğru bildiğime doğru, yanlış gördüğüme de yanlış demekten çekinmem. Bu kim olursa olsun benim için fark etmez.
Birileri durup dururken kaşınmaya başladı yine. Sapla samanı karıştıranlar… Sanılmasın ki bu memlekette yapayalnızız. İşte bu yarayı kaşıyanlar yanıldı.
Biz bugüne kadar ne kimin makamına, ne ekmeğine, ne aşına ne de işine göz koymamışızdır. Hiçbir koltukta da gözümüz yoktur. Bu fani dünyada verilmeyecek bir hesabımızda yoktur. Geçmişte aynı yanılgının içine düşenler nasıl hesap verdiğimizi çok iyi bililer. Bu da böyle biline. Gördünüz KOVULMADIM buradayım. Yazılarımla huzurlarınızdayım.
Rahatsız olanlar DEDİKODU üretmeye bizse YAZILARIMIZA ve DOST biriktirmeye devam edelim.
-----------------
DOKTOR MÜDÜR
GÖZDAĞI VERDİ!
Antalya Emniyet Müdürlüğü görevine atandığı ilk günden beri dikkatimi çeken çalışmalara imza attı Doktor Sabit Akın Zaimoğlu! Gece gündüz dur durak bilmeden sokakları gezdi.
Özellikle kentin en çok sorunlu olan bölgeleri Zeytinköy, Kaleiçi ve Kültür Mahallelerini tepeden tırnağa inceledi. Zeytinköy’ü denetlerken üzerine araç bile sürüldü.

Sonuçta bir şeylerin yapılacağı GELİYOR GELMEKTE OLAN gibi açık ve net olarak görüldü.
Geçen hafta Zeytinköy’de tarihi bir operasyon yapıldı. 4 ay süren teknik ve takip çalışmaları sonucu ‘TORBACI’ olarak tabir edilen uyuşturucu satıcılarına darbe indirildi.

Operasyona 2 bin 753 polis, 1 helikopter, 2 İHA, 3 drone, 1 deniz aracı ve 35 özel eğitimli narkotik dedektör köpek katıldı. 458 şahıs gözaltına alındı.
Bu operasyonlar sonunda Antalya Emniyet Müdürlüğü, “Tanrım Kötü Kullarını Sen Affetsen Ben Affetmem”in sözlerinin yer aldığı şarkının efekt olarak verildiği video paylaşıldı.

Videonun açıklama kısmında ise “Bu şehirde çocuklarımızı müşteri gibi görenlere yer yok; karanlık zindanlarımız var” sözleriyle suçlulara GÖZDAĞI verildi.
Antalya Emniyet Müdürü Dr. Sabit Akın Zaimoğlu'nun “Bu şehirde ÇOCUKLARIMIZI MÜŞTERİ gibi görenlere, GENÇLERİMİZİ PAZAR GİBİ görenlere, MAHALLEMİZİ ALAN gibi görenlere YER YOK! Karanlık ZİNDANLARIMIZ VAR. Biz AFFETMİYORUZ, GERİ ADIM ATMIYORUZ, VAZGEÇMİYORUZ” sözleri de yer aldı.

Ne yalan söyleyeyim; Zeytinköy budan sonra ya DÜZELİR ya da YOK OLUR gibi geldi bana. Çünkü bu sözler çok iddialı. Doktor bu yarayı iyileştirirse KAHRAMAN olur.
Demedi demeyin!