Gerçekçi olmayan düşünce biçimlerine sahip olmak, kaygının oluşmasında en önemli etkenlerden biridir. Bunaltıya eğilimli kişilik yapısı (mükemmeliyetçi, rekabetçi) olanlarda daha sık görülür. Sosyal çevrenin beklentileri ve baskısı da önemli bir etkendir.

***

Sınav kaygısının oluşmasında etkili olan olumsuz otomatik düşünceler nelerdir?

“Sınava hazır değilim.”, “Bu bilgiler çok gereksiz ve saçma. Nerede ve ne zaman kullanacağım ki?”, “Sınavlar niye yapılıyor, ne gerek var?”, “Bu bilgiler gelecekte benim işime yaramaz.”, “Sınava hazırlanmak için gerekli zamanım yok ki!”, “Bu konuları anlayamıyorum, aptal olmalıyım.”, “Ben zaten bu konuları anlamıyorum.”, “Biliyorum, bu sınavda başarılı olamayacağım.”, “Sınav kötü geçecek.”, “Çok fazla konu var, hangi birine hazırlanayım?” gibi ifadeler, sıklıkla gözlenen olumsuz otomatik düşüncelerdir.

***

Sınav kaygısı ve aile ilişkisi nasıldır?

Aile için sınavın ne anlam ifade ettiği, sınava yönelik tutum ve yaklaşımları önemlidir. Sıklıkla aileler kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmaktadır. Çocuktan yüksek beklentilerinin olması, ayrıntılarla aşırı uğraşmaları ve sınavı bir araç değil, amaç olarak görmeleri oldukça önemlidir.

***

Ailelere neler önerilmelidir?

Aileler sınırlarının farkında olmalıdır. Güven ve sorumluluk vermeli, önemsemeli, olumlu geri bildirimde bulunmalıdır. Sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı, akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalıdır.

***

Duygu ve düşünce paylaşımı, empati önemlidir. Sınavı yüceltmemek, ölüm kalım meselesi haline getirmemek, yüreklendirici davranmak önerilmektedir. Çocuklar koşulsuz sevilmelidir.

***

Aile bireyleri uygun rol modeli olmalı, uygun aile ortamı sağlamalı ve uygun problem çözme davranışları geliştirilmelidir.