Majör depresyon düşük ve depresif bir ruh hali oluşturur. Kişi ilişkilerini, iş ve okul hayatındaki performansını etkileyen bilişsel bozulmalar yaşayabilir.

Majör depresif bozukluk; genetik, psikolojik ve sosyal nedenlere bağlı şekilde ortaya çıkabilen, karmaşık bir durumdur. Farklı faktörlerin bir araya gelmesi unipolar depresyonunun ortaya çıkmasına sebep olabilir.

• Beyindeki kimyasal dengesizlikler ve nörotransmitter seviyelerindeki değişiklikler,

• Genetik faktörler, ailede depresyon geçmişinin bulunması,

• Kişinin daha önce depresyon yaşamış olması,

• Çevresel faktörler, iklim koşulları;

• Travmalar, çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimler,

• Stresli yaşam,

• İş kaybetme, ilişki sorunları yaşamak gibi stres artıran durumlar,

• Anksiyete gibi farklı bozukluklarının bulunması.

Çok belirgin ve net semptomlar olmadığı için tanı için bir uzman desteği alınmalıdır. Mevcut semptomlar, tıbbı geçmiş gibi kriterler baz alınarak kişiye uygun şekilde tedavi planı oluşturulmalıdır. Tanının konulabilmesi için semptomların en az iki haftalık süreçte devam etmiş olması gerekir.

Aşağıdaki belirtilerden çoğunun bu süreçte devam ediyor olması teşhis için oldukça yol göstericidir:

• Günün büyük bir kısmında depresif ruh hali,

• Çoğu aktiviteye karşı ilginin azalmış olması, zevk alamamak,

• İştah durumundaki belirgin değişiklik (artış veya azalma),

• Kilo durumundaki belirgin değişik (artış veya azalma),

• Uykusuzluk hali veya aşırı uyuma,

• Huzursuzluk, sinirlilik halindeki artış

• Hareketlerde ağırlaşma-yavaşlama, yavaş konuşma,

• Düşük enerji, yorgunluk-halsizlik hissi,

• Odak-konsantrasyon problemleri,

• Başkaları tarafından da fark edilebilen kararsızlık hali,

• Tekrarlayan intihar düşünceleri (İntihar girişimleri)

Psikoterapi, unipolar depresyonu tedavi etmenin en etkili yollarından biridir. Depresyonu tedavi etmeye özellikle tasarlanmış olan, bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve kişilerarası terapi gibi terapi teknikleri, bir kişinin daha iyi başa çıkmasına, pozitif yaşam tarzı değişiklikleri yapmasına ve depresyonla yaşamını yönetmesine yardımcı olabilir. Psikoterapinin yanı sıra, doktorun uygun görmesi halinde eş zamanlı ilaç tedavisine (antidepresan) de başlanabilir.

Yapılan araştırmalara göre; düzenli egzersiz ve sağlıklı bir beslenme rutini, düzenli uyku, yoga-meditasyon gibi rahatlatıcı uygulamalar ve yeni hobi edinmek gibi yaşam tarzında yapılan değişikliklerin tedavi süreci için destekleyici olabileceği bilinmektedir.

Alkol, sigara gibi zararlı maddelerin kullanımını sınırlandırmak yine tedavi süreci için destekleyici olabilir. Depresyon tedavisi kronik ve zor olduğu için psikoterapi, ilaç ve yaşam tarzı değişikliklerini kapsayan bir tedavi planı oldukça önemlidir.