Akdeniz’in incisi Antalya, bu yıl bir kez daha rekorların peşinde. Turizm sektörünün kalbinin attığı şehir, 2025 sezonunu 17 milyon ziyaretçi hedefiyle sürdürüyor. Aslında rakamların soğuk dili tek başına yetmez Antalya’yı anlatmaya. Çünkü bu şehir, sadece sayılarla değil, mavisiyle, güneşiyle, tarihiyle, kültürüyle var.

***

Sezon başında yaşanan tereddütler, küresel ekonomik sıkıntılar ve dünya genelindeki dalgalanmalara rağmen temmuz itibarıyla yüzler gülmeye başladı. Otellerde doluluk oranları beklentilerin üstüne çıktı. Yeni pazarlardan gelen canlılık, İngiltere’den Doğu Avrupa’ya uzanan geniş bir yelpazede Antalya’nın cazibesini artırdı.

***

Peki, bu 17 milyon neyi ifade ediyor?

Öncelikle güveni… Çünkü bir turist, tatilini geçirmek için bavulunu toplayıp Antalya’ya geliyorsa, bu şehre, bu ülkeye güveniyor demektir. İkincisi emeği… On binlerce turizm çalışanının sabahın ilk ışıklarından gece yarılarına kadar süren alın terinin karşılığıdır bu hedef. Üçüncüsü ise vizyonu… Çünkü 17 milyon turist, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendiren bir yolculuğun işaretidir.

***

Antalya’nın hedefi artık sadece doluluk değil. Artık mesele turizmi 12 aya yayabilmek, yalnızca güneş ve denizle değil; tarihi, kültürü, gastronomisiyle de dünyayı buraya çekebilmek. Side Antik Kenti’nin gece müzeciliği, Belek’teki golf turizmi, Kemer’de doğa sporları… Bunların hepsi, “daha sürdürülebilir, daha çeşitli bir turizm” için önemli adımlar.

***

17 milyon hedefi kulağa büyük geliyor ama Antalya’nın potansiyeli bundan çok daha fazlasını taşıyor. Bu şehir, dünya turizminin zirvesinde yer almaya aday. Yeter ki doğamıza, tarihimize ve emeğimize sahip çıkalım.

***

Çünkü rakamların ötesinde, Antalya’nın asıl hedefi belli: Her gelenin bir kez daha gelmek istediği, dünyanın unutulmazlar listesine yazılacak bir şehir olmak.