Dün havanın kapalı ve yağışlı olması ruh halimi olumsuz etkiledi. Bir haber dosyasını incelerken canım sıkıldı. Yağmur altında liseli aşıklar gibi dolaşmak da içimden gelmedi.

Durup dururken, “Bu aşk meşk meselesi ne?” diye düşünenleriniz olabilir. Evet ama bir kez daha soruyorum. Siz hiç aşık oldunuz mu? Hayata, canlıya, varlığa ya da insana!

Dünyanın en tatlı kelimesi olmalı bu AŞK sözcük diyorum. Çünkü! Aslında acıdır onun adı, adı acı, soyadı acı, unvanı acı. Amma duyguların en ulvisi, en değerli hazinesi insanlığın.

Her zaman tat vermese de bazılarımız için acının adı olsa da acının adı aşk işte… Zorluğun zirvesi orası olmalı. Beşere aşık olmak değil, ölümsüzlüğe aşık olmak, onun ateşiyle yanmak, ona kavuşma, ona doğru koşmaktır aşk.

Aşkı bulamayan insan, yolunu kaybeden su misali, toprakta kaybolur gider. Yaşamış, yaşamamış önem arz etmez. Aslında beşer olan aşk, onu aramak, ALLAH’ı bulma çabasıdır. Her nereye baksan onun aşkı, onun varlığı, onun nuru ile dolu!

Bu dünyadan gitmek, yok olmak değil, onun aşkına kavuşmaktır. Sonsuz, sınırsız aşk işte bu. Aşkların en güzeli onun aşkı, ona aşık olmak, ona sevdalanmak, ölüm aşıkların kavuşma anı,

düğünüdür, bayramıdır.

Tarihimize baktığımız da unutulmaz aşklar görürüz. Mevlana’nın Şems’e aşkı, Leyla’nın Mecnun’a aşkı gibi. Onlar insana değil, onlar yaradana aşıktılar hem de ölümüne!

Aşkları hala duyulmakta, konuşulmakta günümüzde. Bizlerse onlara aşığız, onlara tutkunuz.

Dini, dili ayrı olsa da onlara aşıklar var bu dünyada.

Geçen hafta Mevlana Hazretleri, 752’nci vuslat yılında anıldı. Yıllarca yakından takip ettiğim törenleri son yıllarında sadece televizyondan izlemekle yetinmek zorunda kalıyorum.

Evimizin yanında Mevlana Müzesi ve hazreti pirin dergahı vardı. Çocukluğumuzda şu anki gül bahçesinin olduğu alan da (giriş kapısı oldu) çok top oynamışlığımız vardır.

Benim mesleğe ilk atılmamda büyük yeri vardır Mevlana Müzesi’nin. Birkaç yıl foto-şipşakçılık yaptım bu mekanın önünde. Sonra ver elini Yeni Meram Gazetesi!

Neyse. Televizyondan görüntüleri izlerken bir kez daha aşkı anladım. Bir kez daha anladım doğup büyüdüğüm kentteki Hz. Mevlana’yı. Kısacası gerçek aşkı gördüm bir kez daha.

İşte üç ayların başlangıcında, yağmurlu bir Antalya gününde benim anlatmak istediğim aşk buydu. Yoksa öbür aşkların bunun yanında lafı bile olmaz. Çünkü bu ilahi bir aşk.

Sizlere tavsiyem mesneviyi az da olsa okuyup aşık olmak neymiş bir görün. Görün de nasıl bir kez daha aşık olunurmuş anlayın. İnanın ben yıllardın mesneviyi okuyup anlamaya çalışıyorum.

Umarım siz de bir kez daha aşık olursunuz. Ne dersiniz?

----------------

SARI TAKSİLERDE

OYUN İÇİNDE OYUN

Yazımın girişinde bahsettiğim dosya SARI TAKSİ mevzusu. Hani şu T PLAKALI taksiler var ya onlarla ilgiliydi. Son dönemde hep tartışma konusu olan UBER ve YANDEX meselesi!

Yüzlerce sayfa dosyayı okumam için getirdiler. Ancak şöyle yüzeysel bir baktım. İnanın ruh halim elverişli olmadığı için çok detaylarına inemedim. Yüzeysel bakışımla bile beynimde şimşekler çakmasına yol açtı.

Hani son dönemlerin meşhur bir lafı var ya, ‘TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE’ diye. Hakikaten öyle bir dosya. Gizli gizli yapılan v e mutabakat altına alınan anlaşmalar! En düşük fiyat yerine en yüksek fiyat teklifi veren firmaya cihaz taktırmalar! Taksicilerin boyunduruk altına alınmasına yol açan sözleşmeler! Alengirli REKLAM ANLAŞMASI! Say say bitmez...

Malum Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası’nda seçim yaklaştı. Mevcut Başkan Mehmet Ali Alkan’ın Bölge Adliye Mahkemesi’nde onay bekleyen 5 yıllık hapis cezası konusu olunca hararet artmış.

Dosyalar havada uçuyor, elden ele dolaşıyor. GİZLİ denilen belgeler ortalığa dökülüp saçılıyor. Devletin GİZLİ BELGESİ falan değil. Taksici esnafından gizlenen anlaşma belgesi!

Dahası var. YANDEX ve UBER’in taksicilere zorladığı REKLAM. Öyle bir zorlama ki haberleri okuyunca “YOK BEEE” diyeceğiniz anlaşma. YANDEX’in kurduğu SERVER ayrı bir garabet!

Vallahi benim yüzeysel baktığım dosyanın haberlere yansıması ile SARI TAKSİ KRİZİ epey gündem olacak gibi. Yani GELİYOR GELMEKTE OLAN!

Bugünlük de benden bu kadar.