Bu ne şımarıklık?

Bu ne aymazlık?
Bu ne kendini bilmezlik?
Bu ne hadsizlik?
Bu nasıl bir aile terbiyesi?
Bu nasıl bir okul disiplini?
Bu nasıl bir öğrencilik?
Bu nasıl bir öğretmenlik?
Nerede öğretmene saygınlık?
Nerede terbiyeli öğrencilik?
Bu nasıl bir eğitim?
Bu nasıl bir öğretim?
Disiplinin olmadığı yerde eğitim olmaz.
Eğitimin olmadığı yerde bilgi verilemez, bilgi alınamaz.
Öğrenilmez.
Adam olunmaz.
Adam olacak çocuk küçüklüğünden ve gençliğinden belli olur.
Ama nerdeeee!
Akran zorbalığı dersen var.
Serkeşlik (başıboşluk) dersen var.
Aile terbiyesini çocuklarda göremiyoruz.
Gençlerimizde saygınlığın olmadığına şahitlik ediyoruz.
İlkokul çocukları tv.ler de gördüğü akran zorbalığını kendi arkadaşlarına uyguluyorlar.
O kadar küçük yaşlara inmiş darp etme.
Bunu marifet sanıyor çocuklar.
Kızlar ortaokul da sigara içiyorlar.
Liseye geldiklerinde bilmedikleri, görmedikleri, konuşmadıkları ve hatta özenerek yapmadıkları, uygulamadıkları hiçbir şey kalmamış durumda.
Özellikle liseli gençliğe dikkat edilmesi şart.
Bir jinekoloğun anlattıkları tüyler ürpertici.
Hani, dünyada birinciliği ele geçirdiğimiz şu malûm Türk dizileri var ya...
İşte onlardan görüp uygulanan nahoş sahneler...
Kılık kıyafetler...
Konuşma edepleri...
Davranış biçimleri...
Türk İslam kültür değerleri ile örf ve adetler ile gelenek ve görenekler rafa kalkmış.
Cep telefonlarında bulunan genç ve körpe dimağları zehirleyen filimler, görüntüler gençliğimizi felakete sürüklüyor.
Özendiriyor.
Mıknatıs misali kendine çekiyor.
Çocuklarımız ve gençlerimiz aileden alması gereken terbiye ve ilk eğitimi alamayınca sokak terbiyesi ile yetişiyor.
Dini ve milli değerlerin ne olduğunu bilmeyen çocuk ve gençler elden çıkıyor.
Artık onlar için ev yatacak bir otel, yemek yiyecek bir lokanta konumuna geliyor.
Aile mefhumu telefonlar sayesinde ortadan kalkmak üzere.
Çünkü evde, özellikle çalışan anne ve babalar ancak yemekte bir araya gelebiliyorlar.
Sonra eğer aile terbiye ve otoritesi veya disiplini verilmemiş ise herkes odasına çekiliyor.
Oysa gençler odalarında yalnız değiller ve birçoğu derslerine odaklanmıyor.
Telefon denen teknolojik meret evlatlarımızı, kız veya erkek olsun, elimizden, odamızdan, soframızdan koparıp almış durumda.
Rezalet diyorum, çünkü bu gidişat milli Türk kültürü ile özene bezene yetiştirilmiş Türk gençliği değil.
Rezalet diyorum, çünkü öğretmeniyle alay eden öğrenci Türk gençliği gibi davranmıyor.
Rezalet diyorum, çünkü aileler çocuklarını iyi eğitmiyorlar.
Sık sık değiştirilen bu eğitim ve öğretim sistemi çocuklarımızı adam gibi adam olsunlar diye eğitmiyor, öğretmiyor.
Geleceğimiz olan çocuklarımızı, adı millî eğitim olan bu eğitim sisteminin milliliği yitirildiği için iyi eğitemiyor.
Eğer milliliği tartışılıyorsa bu akran zorbalığının, öğretmene saygısızlığın, sokak kabadayılığının, özendirici film ve dizilerin bu ülkede tartışılır konuma gelmiş olmasındandır.
Zaman geçmeden ve çok geç olmadan bunun önü alınmalı.
Çünkü geleceğimiz yani yarınlarımız bu çocuklarımızın olacak.
Eğer şimdi onları kaybetmiş konumda olursak bu demektir ki geleceğimiz olmayacaktır.
Bu ise korkunç bir hazin olur.