Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun yıllardır siyaset yaptığı CHP’den istifa ederek AK Parti saflarına katılması, siyasette omurga tartışmasını yeniden alevlendirdi.
***
Çerçioğlu’nun saf değiştirmesiyle birlikte bazı yorumlar, “Siyaseten ne omurgasızlığı kaldı ne de iş bilmemezliği” sınırlarını aştı; öyle ki, bazıları neredeyse onu hırsız ilan edecek kadar ileri gitti.
***
Oysa daha düne kadar kendi cenahlarında iken yere göğe sığdıramıyor, yarın seçim olsa yeniden aday yapılabilmesi için methiyeler düzüyorlardı. Elbette siyasette kulvarda değişmek çok da tasvip ettiğim bir durum değil; ama bardak taşarsa bazen zorunluluk ortaya çıkar ve mecburi bir karar almak gerekir.
***
Benim Özlem Çerçioğlu üzerinden vurgulamak istediğim mesele ise çok daha farklı. Daha dün “topuklu efe” dediklerine, bugün “topuklayan efe” diyecek kadar kaypak zeminde fikir beyan edenler, Özlem başkan tersi bir davranışı sergilese ve başka bir partiden size katılsaydı ne derdiniz?
***
Yine omurgasız siyaset yapmakla mı suçlardınız? Yine beceriksiz, iş bilmez, proje üretmez, vizyonsuz gibi ifadelerle mi aşağılama yarışına girerdiniz? Yoksa düne kadar genel başkanınız dahil yetmiş yedi sülalenizi sıraya koyanları alkışladığınız gibi, onu da alkışlayıp bağrınıza mı basardınız?
***
Adım gibi eminim ki elleriniz kızarıncaya kadar alkış tutardınız. Peki o zaman, Özlem başkanı omurgasız olmakla suçlayan sizler gerçekten ne kadar omurgalısınız? Bu tutarsızlık değil mi?
***
Yani size gelirse eyvallah, mübah; ama sizden gidecek olursa günah mı? Hadi canım, sizde! Zannediyorsunuz ki dünya sizin etrafınızda dönüyor ve hayat sizin istediğiniz şekilde şekilleniyor.
***
Nerede o yoğurdun bolluğu diye sorarlar adama! Bu arada unutmadan; Özlem başkan ve benzeri istifalar yaşanırken, sebeplerini hiç sorguladınız mı? Bu insanlar niçin böyle bir karar alıyor, yılların hatıralarını bir anda nasıl bırakıp gidiyorlar, hiç düşündünüz mü? Yok canım, ne gerek var ki düşünmeye… Nasıl olsa ekosistem sizin yerinize düşünür, değil mi?
***
Bir başka ek noktaya da dikkat çekmek gerek. Siyasette omurga tartışması sadece parti değiştirenler üzerinden yürütülmemeli. Toplumun gözünde güven ve tutarlılık, sadece “gidip gelme” üzerinden ölçülüyor gibi görünüyor.
***
Oysa esas mesele, siyasetin vaat ve projelerle, halkla olan ilişkilerle, sorumluluk bilinciyle ölçülmesi gerekir. Yani bir siyasetçinin hangi partide olduğu değil, kimin hak ettiğini savunduğu, hangi projeyi hayata geçirdiği ve halkın karşısında nasıl durduğu önemlidir. Bu çerçevede bakıldığında, tartışmanın sınırları çok daha genişler ve “omurgasızlık” ithamı kolayca suiistimal edilemez.