Hiç dostumuz kalmamış gibi BİP uygulaması bana ‘Dünya Dostluk Günü’nü (Arkadaşlık Günü)’ kısa bir mesajla hatırlattı. Telefonuma gelen mesajla ‘TÜH’ deyiverdim. Demek ki şu fani dünyada ne DOSTUMUZ ne de ARKADAŞIMIZ kalmamış.
İşin latifesi bu. Madem dün ‘Dünya Dostluk Günü’ idi bende bugünkü yazıyı buradan alıp farklı bir konuya getireceğim. Hem de Mevlana’nın dostluk üzerine sözleri ile.
Dünya Arkadaşlık Günü ya da Dünya Dostluk Günü 1958 yılında birkaç Güney Amerika ülkesinde kutlanmış, Dünya Dostluk Günü, 27 Nisan 2011 tarihinde BM tarafından resmi 30 Temmuz Uluslararası Dostluk Günü olarak ilan edilmiş.
Peki DOSTLUK nedir? Dostluk, sadece sosyal bir bağ değil; bireylerin ruhsal sağlığını destekleyen güçlü bir duygusal ilişkiymiş aslında.
Modernleşme ve dünyevileşme, insanları yalnızlık ve yabancılaşmaya ittiği bir gerçek var ortada. Yalnız yaşama isteği, toplumdan kaçma arayışı, bireyleri kendi küçük dünyalarına kapatıyor.
Bu durumda fertlerde bireyselleşmeye yol açmakta; neticede kişilik ve kimlikler üzerinde aşınmalara sebep oluyor. Normal ve doğal olan, insanın cemiyet içinde varlığını korumasıdır.
Yalnızlıktan kurtulup beraber ve bir olmanın zevkine varan kimsenin tefekkür ve tevekkül âlemi de zenginleşir. Hataları ve zulümleri bağışlar, merhametin temsilcisi olur. Şefkatin ve rahmetin arkadaşı olur.
İşte bu nedenle Peygamber Efendimiz, “Yalnızlık kötü arkadaştan iyidir. İyi arkadaş yalnızlıktan hayırlıdır. Hayır konuşmak susmaktan hayırlıdır. Susmak kötü konuşmaktan hayırlıdır” diye buyurmuştur.
İyi arkadaş, dostluğa açılan bir kapı gibidir. Onda sevgi ve muhabbetin tezahürleri görülür. Bir arada bulunmak, sohbet etmek ve paylaşmak, dostluğun bereket halleridir.
Mesneviyi okurken DOSTLUK üzerine aklım kalan şu cümle dikkatimi çekmişti; “Hakiki dost, yaradan gibi mahrem olmalıdır. Dostun çirkinliklerine, hoşa gitmeyen hallerine tahammül etmeli, hatasından incinmemelidir. Dosttan yüz çevirmemelidir, dostta itiraz etmemelidir. Nitekim rahmeti bol olan yüce Allah kullarının ayıplarından, günahlarından, noksanlarından dolayı onlardan yüz çevirmez. Tam bir inayet ve şefkatle, onlara rızkını verir. İşte garazsız, ıvazsız dostluk budur.”
Acaba şu an hangimizin DOSTU veya DOST olarak gördüğümüz ARKADAŞIMIZ böyledir ki? Ne yalan söyleyeyim bir elin parmağını geçeceğini hiç zannetmiyorum. Sizi bilemem.
Geçtiğimiz günlerde ‘DÜŞMEYE GÖR DOSTUNU GÖR’ başlıklı bir yazıyı kaleme almıştım. Bu yazımda son dönemde Antalya’da yaşanan olaylara dem vurarak “DÜŞENİN DOSTU OLMAZ” atasözünü hatırlatmıştım. Tabi bu KISSADAN HİSSE’den kendine pay çıkaranlar olmuştur.
Bu yazımın tarihi 17 Temmuz 2025. Peki dün 30 Temmuz Dünya Dostluk Günü idi ya; acaba o yazımda bahsettiğim insanı hatırlayan DOSTU, DOSTLARI veya ARKADAŞLARI hatırladı mı? Sanmam.
Gelin bu noktadan da ayrı bir yol çıkalım. Hazreti Mevlana asırlar önce DOSTLUK üzerine neler söylemiş bir bakın: “Dost ise düşünme ver ömrünü gitsin. Dost değilse hiç bekletme yol ver gitsin…”
Vallahi bu sözden ben şunu çıkardım. Tutukluluğu nedeniyle görevinden uzaklaştırılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, cezaevinden çıktığında sanırım birçok DOSTUNA YOL VERECEK!
Gelelim Mevlana’nın, “Dostlarınla öyle yaşa ki düşman olduğunda hakkında söyleyecek sözleri olmasın. Düşmanlarınla öyle yaşa ki dost olduğunda yüzün kızarmasın” sözüne.
Evet Başkan Böcek, yeni dönemde DOSTU ve DÜŞMANINI iyi ayırt edecektir. Çünkü Mevlana’ya göre, “Herkesin dostu olan, kimsenin dostu değilmiş.”
Ben 17 Temmuz’daki yazımda, “İnsan gün gelir, an gelir düşer. İşte o günlerde KARA GÜN DOSTUNUN olmasını ister. Arada bir DÜŞMÜŞ TAKLİDİ yapacaksın ki kimin ne olduğunu öğreneceksin” demiştim.
Bu cümlelere denk düşen Hazreti Mevlana’nın şu sözlerini buraya koyuyorum. Bakın neler demiş Mevlana; “Arkadaş vurulunca değil unutulunca kahrından ölürmüş. Biz arkadaşlarımızı kır çiçekleri gibi avucumuzda değil, kurşun yarası gibi yüreğimizde saklarız.”
“Sen gülerken yanındakiler de güler ama ağlarken yalnız ağlarsın. Onun için öyle bir ağaca yaslan ki asla yıkılmasın, öyle bir dost edin ki seni asla bırakmasın” diye uyarmış Mevlana.
Ve son söz yine Mevlana’dan; “Gerçek dost yanlış yaptığında seni uyaran, sonrasında ise koruyan kişidir. Yaptığın yanlışı herkese duyuran değil!”
Vallahi yine BİP uyardı DÜNYA DOSTLUK GÜNÜ için amma ben de sizi Mevlana’nın, “Dostluk, mantar yemeği gibidir. Zehirli veya zehirsiz olup olmadığı ancak yendikten sonra belli olur” sözü ile uyarıyorum.
Geçmiş DOSTLUK GÜNÜNÜZ kutlu olsun. Aman dostunuza dikkat edin. Düşmeyin, bir tekme de ondan yersiniz. Demedi demeyin!
