“Aman doktor canım gülüm doktor derdime bir çare / Çaresiz dertlere düştüm doktor bana bir çare” nakaratı olan bir şarkımız vardır. Sanırım bunu bilmeyeniniz de yoktur.

Bu mevzu Antalya’da son yıllarda yaşanan trafik çilesi için bile rahatlıkla uyarlanabilir. Çünkü bu şehirde yaşayan 7’den 70’i kanser etmiş bir derttir bu trafik sorunu.

Teşhisi konmuş tedavisi bir türlü yapılamayan bu hastalık için zaman zaman, “Doktor derdime bul bir çare” diye söylenir dururdum araç kullanırken.

Fakat inanın ki benim ve benim durumumda olanların derdi muayene ile anlaşılmaz, reçete ile iyileştirilmez. Hastalığımızın ilacı eczane kavanozlarında bulunmaz.

Lakin “İyi olacak hastanın ayağını doktor gelir” diye de bir atasözümüz var. Vallahi atalarımız ne söylerse doğru söylermiş. İnanmayan aşağıda anlatacağım konuyu bir zahmet okuyuversin.

Efendim Antalya son dönemde talihsizliklerle karşı karşıya. İlker Arslan bir operasyon nedeniyle görevden alınıp tutuklandı. Polis teşkilatına kara bir leke sürülmüş oldu.

Tabi bu noktada İçişleri Bakanlığı teşhisi koyup acil tedavi için çözümü bulup hastayı iyileştirecek doktoru da buldu. Antalya İl Emniyet Müdürlüğüne Doktor Sabit Akın Zaimoğlu atandı.

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü görevinden ayrılıp önceki gün Antalya’ya gelen Doktor Müdür Zaimoğlu, hiç vakit kaybetmeden görevine başladı. Brifing alıp teşhisler koymuş.

Doktor Müdürümüz, Antalya’nın Türkiye’nin vitrin şehirlerinden biri olduğunu belirtmiş. Bu noktada huzur ve güvenliğin hem yerli halk hem de turistler için önemine dikkat çekmiş.

Evet çok haklı. Ama bana göre Antalya bu konularda önemli merhaleler kat etmiş durumda. Bir yaşayan olarak ufak tefek arızalar dışında çok önemli güvenlik sorunu olduğunu sanmıyorum.

Lakin bu şehrin birinci derecedeki sorunu TRAFİK! Çünkü ne yerlisi ne yabancısı istediği yere istediği saatte gidip gelemiyor. Sabah, öğle, akşam hep aynı çile. Sinirler gergin!

Çoğu zaman bu şehre 3 saatte tatil için gelenler 4-5 saatte oteline gidemiyor. Ülkesine dönerken uçaklarını kaçırıyor. Evden işe gidenler en az 11 saatini yolda geçiriyor. Öyle 50-60 kilometre değil, 8 kilometrelik yolda.

Sevgili Doktor Müdürüm; benim bir vatandaş olarak Antalyalılar adına sizden birkaç ricam olacak. Yıllardır yollarda görünmeyen TRAFİK POLİSLERİNİN artık görünmesinin sağlanması.

Yolları zaten dar olan bir şehirde yol kenarlarında sağlı sollu parkların engellenmesi. Yasak olan bölgelere park edenlerin araçları için cezai işlem uygulanması. Kaldırıma park kültürünün önüne geçilmesi! Hele hele görme engelli yollarına.

Günün belli saatlerinde bazı kavşaklarda trafik kilitleniyor. Bu vakitlerde TRAFİK POLİSLERİNİN akışa yardımcı olmalarının sağlanması. İnanın birçok kavganın önüne geçilmiş ve asayiş sağlanmış olacaktır. Bu arada Antalyalıların en büyük sıkıntılarından biri de bazı motosiklet sürücülerinin kural tanımamazlığı. Kask takmayanından tutun da ters yönden gidenine, yaya geçidinden yol değiştirip de egzoz patlatanına kadar insanları çileden çıkartıyorlar.

Bir de çağımızın vebası haline gelen skuterler var. Ne kullananı belli, ne gittikleri yol belli, ne de bunlara işlem yapacaklar belli. Trafiği alt üst edip kendilerine göre kural belirleyip ahkam kesiyorlar.

Sayın doktorum; size akıl vermek haddime değil ama bana gelen talepleri naçizane iletmek istedim. Elçiye zeval olmaz. Biliyorum sizin yol haritanızda bu mevzular vardır amma hazır doktor ayağımıza gelmişken dillendirmekte fayda gördüm.

İnanın, “Aman doktor canım gülüm doktor derdime bir çare / Çaresiz dertlere düştüm doktor bana bir çare” nakaratını söylemekten bıktık. Teşhis belli çare sizde DOKTORUM!

Hoş geldiniz sefalar getirdiniz!

------------------

PİNK PARTY

İŞİ NE OLDU?

Eski Emniyet Müdürü İlker Arslan’ın tutuklanmasının ardından, eşi Melek Arslan’ın daha önce sosyal medyada paylaştığı ‘PEMBE PARTİ’ fotoğrafları gündeme gelmişti.

Sahte dolarların havada uçuşup yerde süründüğü ve lüks detayların yer aldığı kare önce konuşuldu sonra rafa kaktı sanırım. Ama arşive, kayıtlara girmesi ISKALANDI!

Haaa; lüks villadaki PİNK PARTY’de, iş dünyasından isimlerle üst düzey polis müdürleri ve eşleri yer alması unutulmadı. Bazı arkadaşlar bu lüks villanın kime ait olduğunu araştırmış.

Veee ortaya çok ilginç bir isim çıkmış. Doğru ise, PİNK PARTY’NİN düzenlendiği villa Antalya Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürü Ebru Koç’un Döşemealtı ilçesindeki villasıymış!

Abooovvv. Şimdi bir düşünün, 20 milyon liralık havuzlu süper lüks bir villa. Pembe balonlar, balondan topuklu pembe ayakkabılar, süslemeler ve havuz başında ne için düzenlendiği belli olmayan bir PİNK PARTY! Sahte dolarlar da cabası.

Neresinden bakarsanız bakın ilginç, dikkat çekici ve enteresan. Tablo pembe amma gerisi gri. Vallahi bu PEMPE PARTİ; vatandaşın gönlünü KAN KIRMIZISI KANATMIŞ gibi!

Ya biri çıkıp bu tabloyu açıklamalı ya da bu işe İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri bir el atmalı. Aksi halde kamu vicdanı da KANAYACAK rahatlamayacaktır.