Bugün İşçi bayramı imiş.
Bir Mayıs İşçi Bayramı olarak kutlanıyormuş...
Biz ne ‘Bir Mayıslar’ gördük!
Ölüm...
İnfial...
Nümayiş...
İsyan.
Yakma, yıkma...
Talan etmelerin yaşandığı öylesine korku yayılan Bir Mayıslar gördük ki!
İşçi bayramı diyerek hükümetlere küfürler edildi.
Başbakanlar kınandı.
Bakanlar yuhalandı.
Sokaklar ateşe verildi.
Bankalar yerle bir edildi.
İş yerleri yakıldı, talan edildi.
İşçiler için yürüyenler gençleri öldürdü.
İşçi Bayramı'nda işçiler yürüyor denildi ama yürüyenler içinde işçi ancak yüzde yirmi; hadi bilemedin yüzde otuz idi.
Gerisi?
Sormayın onun orasını.
Bir Mayıs İşçi Bayramı diye her yer kızıla boyanıyordu.
Sol içerikli sloganlar...
Pankartlar...
Afişler...
Bayraklar...
Tişörtler her yerde öne çıkıyordu.
İstanbullu o gün evinden dışarı çıkmaya korkuyordu.
Radyo başında veya o yıllarda bir çok evde olmayan siyah beyaz televizyonlar başında heyecanla çıkan olayları dinliyordu.
Gazeteler sür manşet Bir Mayıs İşçi Bayramı'nda Taksim Meydanı’nda meydana gelen olayları yazıyordu.
Dehşet görüntüleri resmediyorlardı
Şimdi Bir Mayıs İşçi Bayramı diyorlar ya...
Ne bayramı?
Beklenti gene o yetmişli yılların ölüm, yıkım, talan anlarının yaşanması.
Öyle bayramlar olmaz olsun.
İşte size sözde İşçi Bayramı olan Bir Mayıslar...
Bayramı bayram tadında yaşamadıktan sonra neye yarar.