Televizyonlarda filimler izliyoruz.
Sonra diziler.
Sonra haberler ve haberlerde ki kavgalar.
Saldırılar.
Kurşunlamalar.
Kundaklamalar.
Bıçaklamalar.
Sonra öldürmeler.
Sonra okullarda ve sokaklarda akran zorbalığı geliyor.
Öğrenci öğrenciyi dövüyor.
Bıçaklıyor.
Öğretmenini öldürüyor.
Oynatılan dizi ve filimelrrdeki o görüntüler ve verilen o haberler ile çocuklara, tıfıl gençlere ve yetişkin gençlere kötü örnekler gösterilmiş olmuyor mu?
Şiddet özendirilmiş olmuyor mu?
Evde istediğiniz kadar iyi eğitim verin ama gene evinizde izlediğiniz TV.haberleri ve dizi ve filimler ile çocuklar zehirleniyor.
Kötü örnekleri izlediğinde özenmiş olmuyor mu?
Kimse şunu söylemesin!
"Efendim, o dizi veya filmleri, haberleri gösteriyoruz ki çocuklar, gençler veya büyükler o gösterilenlerin kötü olduğunu anlayıp kendileri uygulamasınlar"
Boşverinsene siz.
Atalarımız hiç boş yere :
"Üzüm üzüme baka baka kararırmış" dememişler.
Üzüm üzüme baka baka beyazlandığını gördünüz mü?
Duydunuz mu?
Kötü örnekler hep özendirici olmuştur.
Milli ve dini kimliğimiz sürekli törpüleniyor.
Yok sayılıyor.
Baştan savılıyor.
Ciddiye alınmıyor.
Hatta değerlerimizle alay ediliyor.
Eğitim sistemimiz geleceğimizi güçlendirmek için yeterli olmuyor ve maalesef evimizin, odamızın baş köşesine oturttuğumuz televizyonlar çocuklarımızı eğitmede ebeveynlerden daha etkili konumda.
Son yıllarda çok çok yaygın hâle gelen ve ilkokul çocuklarının ellerine kadar ulaşan cep telefonları, tabletler ve bilgisayar oyunlarındaki şiddet içerikli oyunlar çocukları ve gençleri olabildiğince şiddet uygulamaya ve güncel deyimiyle de akran zorbalığına itiyor.
Ve maalesef bunun önüne geçilemiyor.
Şiddet aldı başını gidiyor.
Yani, geleceğimiz "Şiddet Esirleri" olmuş durumda.