Yıllardır “Bu mahalleye neden bir şey yapılmıyor?” diye soranlara, “Zamanı gelecek” dediler. Beklendi. Dönem değişti, isimler değişti ama Altıntaş’ın kaderi değişmedi. Asfalt gelmedi, kaldırım gelmedi, altyapı zaten yoktu. Ama birileri cebini doldurmayı hiç ihmal etmedi…
***
Sonunda patladı mesele.
Şafak baskınıyla çıktı ortaya. Büyükşehir Belediyesi’nde görevli üç isim gözaltına alındı. Konu açık. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre ruhsat vermek için para istenmiş. Yani “Vermezsen bekle, sıranı savarız” düzeni. Kimin ne kadar verdiği değil artık mevzu. Kimlerin bu düzene şimdiye kadar ses çıkarmadığı, kimlerin bu pisliğe göz yumduğu mesele…
***
Altıntaş’ta insanlar yıllardır çamurun içinde, çukurun dibinde yaşıyor. Yatırım rüzgarlarının estiği mahalle büyüyor ama belediye oralı değil. Şimdi anlaşıldı neden hizmetin olmadığı. Meğer birileri hizmetin önüne taş değil, koca bir kasa koymuş. Parayı ver, yolun açılsın. Vermiyorsan, bekle babam bekle…
***
Öte yandan ihalelerin dağıtıldığı firmalara, belgelerin izini kaybettiren İstanbul seyahatlerine, görevde olmayan kişilerin kamu araçlarıyla yürüttüğü karartma operasyonlarına baktığımızda, basit bir memur yolsuzluğundan değil, organize bir yapının izlerinden söz etmek gerekiyor.
***
Kayıp belgeler, ağırlandığı otellerde “denetim hassasiyetini” kaybeden yetkililer, ihale kazanan ama teknik yeterliliği tartışmalı firmalar… Bütün bu parçalar birleştiğinde, operasyonun ayak sesleri yükseldi.
***
Bir de Sayıştay’a uzanan tarafı var işin. Denetçi gelmiş, ağırlanmış, sonra da olanları görmemiş. Belediyenin verdiği ihaleler, lüks restoranlar, beş yıldızlı oteller. Şehirde sokaklar çökmüşken, milyona dayanan anlaşmalar peş peşe yazılmış.
***
Koskoca belediyede artık kimin ne yaptığı, hangi görevde olduğu belli değil. Mühendis, ihmaliyle gündeme gelmiş, sonra terfi ettirilmiş. Yetki, liyakat, kontrol? Bunların hepsi çoktan unutulmuş. Geriye kalan tek şey herkesin kendi işini görme derdi.
***
Bu saatten sonra kimse çıkıp da “Hizmet geliyor” demesin. Zaten hizmetin H’si yok da, Altıntaş’ın bugünkü hali, hizmetin değil başka şeylerin döndüğünün ispatıdır.
SON SÖZ
Bu şehirde birileri konuşmadığı sürece, bu işler hiç bitmeyecek. Olan da yine vatandaşa olacak. Çünkü birileri her zaman cebini doldurmanın peşinde olacak. Hesabı da biz ödeyeceğiz…