Bugün size yine Kaş’ı yazacağım. Ama o güzel yanlarını değil. Dün sizlere tüm yönleriyle anlattığım ÇİRKİN YÜZÜNÜ! CHP Kaş İlçe Başkanı Mehmet Vural Arıkan’ın ayyuka çıkan aşk hikâyesini!
Dünkü yazımı okuyanlarınız hatırlayacaktır: CHP İlçe Başkan Mehmet Vural Arıkan’ın, eski sevgilisi Ş.A.’ya ‘Zincirleme tehdit, şantajdan 3 yıldan 5 yıla kadar, ‘Allah’a ve Peygambere küfür ve ölümle tehditten’ 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlanacak.
Aylardır yazıp çizdiğimiz bir konu aslında bu olay. Dün nihayet Kaş 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Mehmet Vural A. ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık sandalyesine oturdu. Eşi ve yakınları da destek için mahkeme salonunda yer aldı.
Diğer tarafta ise olayın mağduru, kadınlık gururu hiçe sayılan, izzeti yerle bir edilen Ş.A., avukatı ve kendisine destek çıkan Antalya Kadın Platformu ile birçok kadın derneği…
Biraz gecikmeli başlayan duruşmada sanık Mehmet Vural Arıkan’ın ifadesine başvurdu mahkeme. Kendisi ve avukatının KAPALI CELSE talepleri reddedildi. Sonrasında her daim CHP veya suçluların yaptığı gibi İNKAR POLİTİKASI devreye girdi.
Mehmet Vural Arıkan, ifadesinde attığı pornografik şantaj mesajları, ölümle tehditleri ve dini değerlere küfürleri İNKAR ETTİ. Az kalsın, yıllarca birlikte yaşadığı Ş.A.’nın zorla kendisine SAHİP OLDUĞUNU söyleyecek duruma geldi.
Bir taraftan savcılıkta verdiği ifadeyi kabul etti diğer taraftan Ş.A.’nın PART TİME SEVGİLİSİ olduğunu söyledi. Bu terimi de yeni öğrenmiş olduk! Nasıl bir şeyse? Çapkın erkeklere TÜYO verir gibi maşallah!
Ş.A.’ya attığı; “, “Senin menzilin benim ve sen benimsin kimseye yar etmem, unutma, unutursan hatırlatırım. Ben senden asla vazgeçmem, kafana sok. İstifa ederim sonra da seni öldürürüm...” mesajını İNKAR EDİP, asıl ex aşkının kendisine KAFAYI TAKTIĞINI ileri sürdü.
Her şeyi İNKAR ETTİĞİ yetmezmiş gibi ŞANTAJCININ kendisi değil Ş.A. olduğu iddiasını ortaya attı. Ortada ne bir para var ne bir dekont ne bir delil… “At yalanı ....inananı” misali!
Attığı mesajları ısrarla İNKAR EDEN Kaş CHP İlçe Başkanı bir tek cep telefonunun kendisine ait olduğunu kabul etti. Olayları bilmeyen biri bu duruşmayı izleseydi Mehmet Vural Arıkan’ı SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK sanırdı!
Duruşmada söz sırası Ş.A.’ya geldi. Ş.A.’nın Mehmet Vural Arıkan ile CHP İlçe Binası’nda cinsel ilişkiye bile girdiklerini açıklaması salonda soğuk duş etkisi yarattı. Hele hele Arıkan’ın sevgilisi olduğunu iddia ettiği bir kadının açıklaması ortalığı karıştırdı.
Mehmet Vural Arıkan ile yaşadıklarının bir METRES hayatı olduğunu açık yüreklilikle anlatan Ş.A., evlilik vaadiyle kandırıldığını söylerken, birlikteliklerinin görüntülerinin cep telefonu ile kaydedilip ŞANTAJ olarak kullanıldığını yineledi.
Ş.A.’nın hakim huzurundaki ifadesinde Mehmet Vural Arıkan ile telefonda görüşüp ara buluculuk yapan Cumhuriyet savcılarına açıklaması ise Kaş Adliyesi’nin içler acısı durumunu da gözler önüne serdi. Çünkü bu görüşmeler HTS kayıtlarında var. Yahu şu işe bakar mısınız, kime güveneceğiz biz?
Vallahi sırf Ş.A.’nın anlattıkları, mahkeme kayıtları bu olayın KİTABINI YAZDIRACAK cinsten. Zaten öyle de olacak. BEYAZ MELEKLERİN KARARAN HAYATI belki tam isabetli kitap başlığı olur diye düşünüyorum.
Neyse. Her ne kadar Mehmet Vural Arıkan İNKAR POLİTİKASI gütse de mahkemenin TELEFON ve MESAJLARI KRİMİNAL İNCELEMEYE göndermesi ile GERÇEKLER elbet gün yüzüne çıkacaktır.
Bunu nereden biliyorum? Buna benzer bir olay Elmalı’da yaşanmış ve Belediye Başkanı Halil Öztürk de hep İNKAR POLİTİKASI ile kendini savunmuştu. Ancak KRİMİNAL İNCELEME tam aksini söylemişti.
Benim dünkü duruşmada anladığım olay Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müdafilik talebinin reddedilmesi. Evet yazılacak daha çok şey var ama MİDEM KALDIRMIYOR! Sevgili dostlar İNKAR; bir psikolojik savunma mekanizması olarak görülüyor.
Literatürde, İNKAR; tartışmaya yer bırakmayacak düzeyde kanıtla destekleniyor olmasına rağmen fazlasıyla rahatsız edici ve kabul edilemez bulunan bir gerçekle yüzleşen insanların, o gerçeği reddetmesine verilen bir isim olarak tarif ediliyor. Yani İNKAR; modern psikolojide inanç direnmesi olarak da biliniyormuş.
Vallahi ben bu olayın peşini bırakmayacağım. 20 Kasım’daki duruşmayı takip edeceğim. Bakalım neler duyup öğreneceğiz. Gördüm ki toplumda KADININ ADI YOK! Savunanların durumu da bu. Takdir sizin!