Büyük bir Türk büyüğü idi.

Bir çok başarılara imza attı.
"En büyük eserim" dediği Türkiye Cumhuriyeti devletini bizlere emanet ederek ebediyete intikal etti.
Atatürk 87 yıl önce öldü.
Kurduğu devlet hâlâ yaşıyor ve ebediyete kadar da yaşayacak.
Yaşayacak ama nasıl?
Atatürk ülkemizin "Muasır medeniyetler" seviyesine çıkarmamızı istemişti.
Biz ne yaptık?
Çıkardık mı?
Çıkarmak için hangi gelişmeleri yaptık?
Milletin refahı, huzuru ve güveni için ne yapıldı geçmiş elli, atmış yılda?
Atatürk'ten sonra uçak fabrikaları kapatıldı.
Tersaneler balıkçı motoru yaptı.
Tank fabrikası soba üretir oldu.
Araba fabrikasını bir bahane ile kapattılar.
Yabancı devletlerin ürettiklerine muhtaç ettiler.
Hani muasır medeniyetler seviyesine çıkacaktık?
Nerdeeee!
Siyasi münakaşalar ile elli yılı geride bıraktık.
Ancak her yere Atatürk'ün heykelini diktik.
Ya sonra?
Yaptığımız heykele hazır ol da selamı çaktık, orda kaldık.
Yol dersen elli yıllık.
Otobüsler elli yıllık.
Köprü dersen Mimar Sinan'dan kalma yada araba vapuruyla karşıya geçme.
Vapurlar eski, hurda.
Askeri teçhizat yabancıların vicdanına kalmış.
Biz hiçbir şey üretemiyor yabancıların eline bakıyoruz.
Ama Atamızı çok seviyoruz.
Seviyoruz da hani "Muasır medeniyetler seviyesine çıkmak?"
Atatürk "Yat, uyu, onlar yapsın sen onlardan al" mı demiş?
Atatürk ve Menderes dönemlerini çıkıyorum, geliyorum Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk on yılına.
Ondan da on yılını çıkıyorum geriye kalıyor on beş yıl gibi bir dönem.
Hep siyasi çekişmeler, dış borçlar, askeri darbeler, öğrenci olayları (Yaklaşık on yıl) ve ardından terör baskınları ile geçen tam kırk yıl.
Atatürkçü olmak demek milleti geri bırakmak mıdır?
Bayrak sallamak, Atanın fotoğrafını oraya buraya asmak mıdır?
Nerede muasır medeniyetler seviyesine çıkmak?
Boş siyasi sözler ve söylemlerle Atatürkçü olunmuyor.
Atatürkçü olmak bu millete ülkenin bir ucundan diğer ucuna otobanlar yapmakla olur.
Dağları delip yolları kısaltan tüneller yapmakla olur.
Boşa akıp giden nehirler üzerine onlarca barajlar yapmakla olur.
Hızlı trenler yapmakla olur.
Köylü Elif ana ile kocası Hasan dayının lastik terlik ve ayakkabısıyla uçağa binip oğluna, kızına gitmesiyle olur.
Gençliğin istediği Spor salonlarını ve modern statlar yapmakla olur.
Üniversiteler yapmakla olur.
Askeri savaş uçakları, bombaları, tankları, tüm silahları ve İHA, SİHA yapmakla olur.
Gökyüzüne yerli Uyduyu yerleştirmekle olur.
Ülkeyi tamda Atatürk'ün "Muasır medeniyetler seviyesine çıkarmakla" olur ki işte gerçek Atatürkçülük budur.
Milletin giysisiyle uğraşmak, diniyle imanıyla, Kur'an'ıyla, camisiyle uğraşmakla Atatürkçülük olmaz.
İşte Atatürk sevgisi budur.
Milletine sözle değil gerçek icraatlar ve geleceğe yönelik yatırımlarla olur.
Yoksa Anadolu'da bir söz vardır "Kuru kuruya kurban olam" demekle Atatürkçülük ve sevgisi olmaz.
Ülkeyi ve milleti muasır medeniyetler seviyesine çıkaran kimse işte gerçek Atatürkçü odur.
Bilmem anlatabildim mi?