Depremin şakası yok.
Ülkemizin her tarafı deprem fayları ile dolu.
Bursa ve çevresi de öyle.
Bundan kaçış yok.
Durdurulamaz bir tehlike.
Şehrimizi terk edip gidemeyeceğimize göre öyleyse önlemimizi almak zorundayız.
Yaşamak istiyorsak buna mecburuz.
Onlarca bilim adamı Kocaeli depreminden sonra yüzlerce kez uyardılar.
İkaz ettiler.
"Depremden kaçış yok" dediler.
"Önleminizi almalıyız" dediler.
"Deprem öldürmez" dediler.
"Sağlam yapılmayan binalar öldürürür" dediler.
Dediler de dediler.
Sonuç!
Hiiiiç.
Eski tas eski hamam.
Dinleyen kim?
Son Maraş depreminden kim veya kimler ders aldı?
Devlet veya hükümet on bir ilde on binlerce daire yaptı.
Sağlam ve depreme dayanıklı hepsi.
Diğer şehirle , kusura bakmayın ama uyudular.
Sanki deprem olmayacakmış gibi davrandılar.
Bakın, uyarıyorum!
Son on bir ili vuran ve on binlerce insanı üç dakikada öldüren o korkunç depremi iliklerine kadar yaşamış biri olarak yazıyor ve şiddetle uyarıyorum!
Ey belediyeler!
Bu işin şakası yok.
Ciddi olun.
Hemen şimdi harekete geçin.
Aciliyet arze eden, yüksek katlı otuz, kırk , elli, atmış yıl ve üzerinde olan yaşlı binaları hemen kentsel dönüşüme çevirin.
Yoksa yarın çok geç olur.
Son pişmanlık fayda etmez.
Bu günden tezi yok.
O eski bina ve apartman sakinlerini bir şekilde ikna edin, kolaylıklar sağlayın ve Bursa'yı kurtarın.
Bursalıyı kurtarın.
Deprem davetsiz misafir.
Randevu saati belli değil.
Aniden geliyor.
Şakası yok.
Ciddi ve asabi.
Vurdu mu sarsıyor, yıkıyor ve maalesef öldürüyor.
Depremin yıkıcılığından kurtulmanın tek yolu sağlam ve dayanıklı ev, bina veya apartman yapmaktan geçiyor.
Bunları yapmakta zor değil.
Hadi kolay gelsin.