Bu şehirde artık evine dönmek bile lüks oldu. Antalya cayır cayır yanıyor. İşten çıkmışsın, yorgunsun, açsın. Tek isteğin eve gidip dinlenmek. Belki çocuğunu görmek, belki yemeğe oturmak... Ama olmaz. Bozuk otobüsler, iptal edilen seferler, “klima açılmış” gibi gösterilen ama insanı bayıltan havasızlık... Bu kentte yaşamak artık bir işkenceye dönüştü. Çünkü ulaşım sistemi son günlerde çökmüş durumda.

***

Kardeşim arabası olmayan ne yapsın?

İşten çıkmış bir anne düşünün, yorgun argın, poşetleri elinde... Durakta bekliyor, Otobüs gelmiyor. Bir baba, işten çıkmış eve gidecek dinlenecek. Belki çocuğuyla oyun oynayacak, belki annesinin ilacını alacak. Ama ne mümkün! Her gün aynı çile. Sefere çıkan araç parmakla sayılıyor. Bu insanlar sizin keyfinizi, kaprisinizi, plansızlığınızı çekmek zorunda mı?

***

526 ve 46’yı duyan iç çekiyor

Mesela 526 numaralı hat... Adını duyan iç çeker. Kepez’den Aksu’ya doğru gideceksen, gece saat 7’den sonra dua edeceksin. Çünkü ne gelen var, ne giden. Daha dün birinin yolda kaldığın kendi gözümle gördüm. Zaten bu hat saat yediden sonra yok denecek kadar az, bir de yolda kalınca iyice rezil oluyor millet. Şoför çaresiz, yolcu sinirli. 46’nın da eksik kalır yanı yok, ama kimin umurunda…

***

Otobüs değil, fırın!

Antalya’da sıcaklık 50 dereceyi zorluyor. Meteoroloji “Yüksek riskli sıcak hava dalgası” diye uyarıyor, ama belediye hala çalışmayan otobüsleri sefere gönderiyor. Bazı araçlarda klima bile zaten çalıştırılmıyor. Havalandırmayı açıp millete yutturmaya çalışıyorlar. İçerisi resmen fırın gibi. Yaşlısı, çocuğu, hasta insanı... Herkes havasız, tıklım tıklım otobüslerde bayılma noktasına geliyor.

***

Otobüsler depoda yatıyor

Otobüslerin çoğu depoda, arızalı ya da bakımda. Vatandaş ise sokakta, durakta bekliyor. Sabah işe gitmek isteyen çıkamıyor, akşam evine dönmek isteyen ulaşamıyor. Çünkü araç yok. Çünkü plan yok. İhtiyacın altında çalışan araç sayısı yetmiyor. Buna rağmen hala çıkıp “ulaşım sorunsuz” diyen varsa, ya görmüyor ya görmek istemiyor, ya da tuzu kuru olduğu için sallayıp duruyor.

Sadece 526 değil; TC16, CV14, ÜA26... Hepsi eksik çalışıyor. Gelen mesajlar, şikayetler saymakla bitmiyor. Ve KPZ83... klima yok. İnsanlar bağırıyor içeride. Havalandırma açılmış, adına “klima” deniyor. Dalga geçer gibi, Antalya'nın sıcağında vatandaşa resmen yalan satılıyor.

Sahillere giden hatlar da yetersiz. İnsanlar serinlemek için denize gitmek istiyor ama otobüs yok. Herkesin arabası yok kardeşim! Bu milletin ulaşım hakkı var. Kimse bunu keyfinize göre engelleyemez.

***

Şoförler de perişan

Sadece yolcu değil, şoförler de perişan. Son üç ayda onlarca otobüs şoförü işi bırakmış. Çünkü sistem işlemez hale gelmiş. Bozuk araçlarla sefere çıkıyorlar, klima çalışmıyor, yolcu tepki gösteriyor, baskıyı şoför çekiyor. Neymiş, maaşı yüksekmiş! Kaç para verirsen ver, kimse bu çileyi kahrı çekmez…

***

Sorumlu kim? Şoför mü? Hayır. Çünkü sistem çökmüş ve bu hale gelmiş, ama yönetimde hala tık yok. Belediye yönetimi ne yapıyor? Çözüm yok, açıklama bile yok! Bu tür haberler çıktıktan sonra “denetim” adı altında basın bültenleri gönderilir, pozlar verilir… Sonrası mı, işkenceye devam…

Evine gitmek isteyen bir anne, işe yetişmek isteyen bir işçi, sahile gitmek isteyen bir öğrenci... Bu kadar basit bir şeyi bile beceremiyorsanız, orada oturmanın ne anlamı var? Otobüs yolda kalmasın diye dua eden bir şehir haline geldik. İnsanlara bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok.

SON SÖZ

Sizin göreviniz, bu sistemin işlemesini sağlamak. O araçlar çalışacak. O seferler düzenli olacak. O klimalar açık olacak. Bunun başka yolu yok. Bahanesi de yok…