CHP bir kurultay daha yaptı.

Üst üste kurultay yapıyor.
Normal kurultay "Olmadı" deniyor.
Sonra "Olağanüstü kurultay" yapılıyor.
Olmadı bir daha.
Bu da mı olmadı?
Al bir kurultay daha.
Al bir il başkanlığı seçimi daha.
Neden olmuyor?
Neden beğenilmiyor?
Kim beğenmiyor?
Mahkeme "Yapamazsın" diyor.
Dinleyen kim?
Mahkeme dinlenmiyor.
Seçimler ardı ardına yapılıyor?
Bu olmazların nedeni ne?
Ya da kim?
Kim kendine göre bir avantaj görecek de yapılan kurultay beğenilecek?
Nasıl bir kurultay olmalı ki beğenilsin?
Genel başkan seçilen kişi mi beğenilmiyor?
Yada "Bu kurultaya şaibeli" şikâyeti oldu diye mi?
Sürekli kurultaya, seçime gidiliyor.
Gidilsin.
Olabilir.
İyi ama nasıl bir kurultay olmalı ki normal süresi içinde yapılsın?
Zamanında yapılsın ve beğenilsin.
Ya da "Tamam, bu oldu işte, kimse itiraz edemez" densin ve olağanüstü kurultaylar olmasın.
Ama oluyor işte.
CHP bir olağanüstü kurultay daha yaptı ve ardından il başkanlığı seçimi yaptı.
"Yapamaz" dendi.
İtirazlar geldi.
Mahkeme kararı sunuldu.
Karşı çıkmalar, reddetmeler kargaşası içinde mahkeme heyeti geri çekildi.
YSK devreye girdi "Olur, yapılabilir" dedi.
Sonucu biliyoruz.
Bir daha "Hayırlı" olmasını diliyoruz.
Bir daha olmamasını diliyoruz.
Diliyoruz ki güçlü ve kendi sorunlarından kurtulmuş ülke ve milletin sorunlarıyla hemhal olan güçlü bir muhalefet partisi olsun CHP.
Ancak görülen o ki bu dilek ve temennimiz yakın zamanda olacak gibi görünmüyor.
Çünkü CHP kendi içinde kendi kendiyle boğuşmaktan kurtulamıyor ki ülke ve millet sorunlarıyla ilgilensin.
CHP eski gücüne kavuşmak istiyorsa bunu sürekli kurultay yaparak değil fabrika ayarlarına dönerek başarmalı.
Ancak görülen o ki ihraç sorunu ve mahkeme kararları partiyi çok yıpratırken çok daha karmaşık hale sokuyor ve geleceğini etkiliyor.