Türkiye siyasi tarihinin en eski partisi CHP, kaybettiği seçimler sonucu hemen hemen her zaman muhalefet partisi olarak TBMM'de yer almış bir parti.
Özellikle 1950 den beri sürekli muhalefette kaldı.
İktidarların muhalifi oldu.
Hükümetlerin muhalifi oldu.
TBMM'nin ana muhalefet partisi oldu.
Sürekli parti genel başkanları değişti.
İçten içe liderlik kavgası yaşadı.
İnönü'ye Ecevit muhalif oldu.
Ecevit'e partisi muhalif oldu.
Baktı ki böyle olmuyor CHP'yi bıraktı gitti kendi partisini kurdu Ecevit.
Eski partisine muhalif oldu.
Sonra D.Baykal geldi CHP'nin başına.
Ecevit'e muhalif olarak siyaset yaptı.
Kısaca hizipçilik CHP'de hep var oldu.
CHP kendine muhalif bir parti konumuna geldi.
Kaset olayı ile CHP kendine öylesine bir muhalif oldu ki parti kaynamaya başladı.
Baykal'ın ardından K.Kılıçdaroğlu CHP genel başkanı seçildi.
Güçlü bir şekilde birkaç seçimde sürekli seçimi kazanan ve iktidar olan Erdoğan'ın partisi AK Parti'ye karşı yerel ve genel seçimlerde hep kaybetti.
Kılıçdaroğlu sert muhalefet yapayım derken kemikleşmiş oylarını artıramadı.
Parti sözcüleri Muharrem İnce ile parti içi muhalifler İnce'nin Cumhurbaşkanlığı adaylığında yüksek oy alması iç muhalefeti tedirgin etti.
Bu durumu İnce kendisi dile getirdi.
Sonra altılı masa kuruldu.
Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen Kılıçdaroğlu'na karşı parti içinde mezhepçilik içten içe fısıltı gazetesi ile karşı çıkıldı.
Bu defa CHP kendine muhalif olarak gene iç çekişmelere girdi.
İmamoğlu ile Ö.Özel el ele verip, anlaşarak Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığını alt ettiler.
Bunu Kılıçdaroğlu "Sırtımdan hançerlendim" diyerek dile getirdi.
Kurultay dedikoduları ile CHP müthiş bir iç hesaplaşmaya girerek kendine muhalif olmaya devam ediyor.
İktidara muhalefet etmek yerine CHP kendine bir çıkış ararken gene parti içi muhaliflerle hesaplaşmak zorunda kalıyor.
CHP kendine muhalif bir parti konumunda.