Herkes herkesi bir şekilde ve bir sebeple dövüyor.

Hırpalıyor.

Darp ediyor.

Bu şiddet uygulamasını genelde erkekler yapıyor.

Kadınlar yapıyor.

Genç erkekler yapıyor.

Genç kızlar yapıyor.

Akranlar birbirlerine yapıyorlar.

Çocuklar bile artık birbirlerine şiddet uyguluyor.

Şiddet uygulamalarına bakıyoruz şaşırıyoruz.

Terlik fırlatma.

Saç çekme.

Bıçaklama.

Baltalama.

Zehirleme.

Tabanca çekme.

Vurma veya yaralama.

Tüfekle yaralama veya öldürme.

Şiddet uygulama şekil şekil.

Şiddet uygulanacak en son kişiler en önde geliyorlar.

Doktor dövülüyor.

Doktor hastayı veya yakınını dövüyor.

Öğretmen dövülüyor.

Öğretmen öğrenciyi dövüyor.

Öğrenci öğretmeni dövüyor.

Hemşire dövülüyor.

Zabıta dövülüyor.

Polis dövülüyor.

Hasta dövülüyor.

Avukat dövülüyor.

Sürücü dövülüyor.

Otobüs şoförü dövülüyor.

Otobüs şoförü yolcu dövüyor.

Yolcu yolcuyu dövüyor.

Sekreter dövülüyor.

Market kasiyeri dövülüyor.

İtfaiyeci dövülüyor.

Ambulans şoförü dövülüyor.

Güvenlikçi dövülüyor.

Polis dövülüyor.

Şiddet olabildiğince sürüyor.

Baba  anneyi dövüyor.

Hatta kimi kadınlar kocalarını dövüyor.

Baba evlat dövüyor.

Anne kızını, çocuğunu dövüyor.

Evlat babayı, anneyi dövüyor.

Komşu komşuyu dövüyor.

Esnaf müşteriyi dövüyor.

Döven dövene.

Bir bahane bir kelime ile bir olumsuz söz ile davranış ile birden yumruklar sıkılıyor, eller havaya kalkıyor ve karşısındaki kişinin suratına iniyor.

Şiddetin sınırı yok.

Şiddetin en feci olanı öldürme.

Cana kıyma.

Bir hayatı yok etme.

Maalesef ülkemizde mutsuzluk, huzursuzluk ve stres insanları kuşatmış durumda.

Kimse sakin olamıyor.

Sinirlerine hakim olamayan herkes bir şekilde şiddet uyguluyor.

Oysa, insanlar beyin gücünü hayvanlar kas gücünü kullanır.