CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mustafa Bozbey eski ve tecrübeli bir isim.

Nilüfer ilçesinde belediye başkanlığı yaptı.

Beş yıl önce, o zaman ki CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu, Bozbey'i Nilüfer'den alıp Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday yaptı.

O yıllarda gazetemizi ziyarete gelmişti.

Sohbet, siyaset derken soru sorma sırası bana geldi ve kendilerine:

"Nilüfer de seviliyor, sayılıyordunuz"

"Oradan yeniden aday olsanız gene seçilirdiniz"

"Fakat siz o dönem Genel Başkanlık seçiminde Muharrem İnce'yi desteklediniz ve bence, orada Kılıçdaroğlu'na muhalif durumuna düştüğünüz için Kılıçdaroğlu sizi Büyükşehir'e aday yaparak bir şekilde size kırgın ve kızgın olduğunu düşünüyorum"

"Büyükşehir’i kazanmanız biraz zor gibime geliyor "

"Ayrıca AK Parti'nin Bursa da bir gücü var"

"Siz bu gücü aşıp CHP olarak seçimi kazanabilir misiniz" diye sormuştum.

Mustafa Bozbey olgun bir siyasetçi.

Tecrübeli bir başkan.

Nilüfer de sevilen bir isim.

Beni tebessümle dinledi ve:

"Dün akşam Ankara'da sayın Kılıçdaroğlu ile beraberdim. Sizin düşündüğünüz gibi bir kırgınlık ve kızgınlık söz konusu değil"

"Bu kez de beni Büyükşehir'e aday göstereceklerini, Bursa da bir ismim olduğunu, seçimi kazanacağıma inandığını söyledi ve şimdi gördüğünüz gibi adayım" dedi.

Zaman hızla geçiyor.

O günkü konuşmalar soru- cevap şeklinde ve birkaç gazeteci arkadaşlarımızla birlikteyken yapıldı.

Bizler soruyorduk Bozbey cevaplıyordu.

İnanmak bir şeyi başarmanın yarısıdır.

Bozbey kazanacağına inanmıştı o gün.

Seçim böyle bir şey.

Çok kişi aday oluyor bir kişi kazanıyor.

O zaman Bozbey kaybetti.

Alinur Aktaş İnegöl'den gelmiş ve kazanmıştı.

Çok ateşli bir seçim dönemi yaşanmıştı.

Beş yıl sonra aynı şehirdeyiz.

Büyükşehir belediye başkanlığına gene aynı isimler adaylar.

Partileri gene o günkü partileri.

AK Parti ve CHP.

Alinur Aktaş ve Mustafa Bozbey.

Yarış, olabildiğince hızlı.

Azim, olabildiğince güçlü.

Çalışma, olabildiğince heyecanlı.

Kazanma hırsı, olabildiğince çok.

Fakat bir şey dikkatimi çekiyor.

Bu propaganda döneminde adaylar Bursa'ya yapmayı düşündükleri plan ve projeleri anlatmak yerine siyasi konuşmalarla işi geçiştiriyorlar.

Ama Aktaş öyle mi?

Yaptıklarını, yapacaklarını gümbür gümbür anlatıyor.

Tabi ki anlayana.

Anlamak isteyene.

Bu durumda Bursa kimden yana olur?

Orasını Bursalı bilir.

Sandık bilir.

Seçmen karar verir ve adaylardan biri kazanır.

Gerçekler ortada.

Nilüfer orada Bursa burada.

Kim, hangi başkan ne yapmış ortada.

Halk izliyor.

Halk dinliyor.

Halk sandık gününü bekliyor.

Bursa da kararsız seçmen olmaz.

Varsa da seçimi etkileyecek sayıda olmaz.

Çünkü Bursalı dirayetlidir.

Kararlıdır.

Ne yaptığını bilir.

Ne yapacağını bilir.

Bozbey'i beğenir.

Aktaş'ı över.

Hayal kurmaz.

Algılara kanmaz.

Varsayımlarla hareket etmez.

Tartar.

İzler, gözler, dinler sandığa öyle gider.

Bozbey beş yıl önce birkaç puanla kaybetmişti.

Atbaşı bir yarış olmuştu.

Bozbey'in dezavantajı beş yıl siyasetten ve başkanlıktan uzak kalmış olması.

Alinur Aktaş'ın avantajı bir çok yatırım yapmış ve yirmi iki yıldır kaybetmeyen AK Parti'nin adayı olması.

Bursa'ya hizmetleri ardı ardına yapmış olması.

Büyük projeler ile geleceğe emin adımlarla yürüyor olması.

Eğer samimi olmak gerekirse, bu seçim tıpkı beş yıl önceki gibi başa baş, dişe diş geçeceğe benziyor.

Bozbey bastırıyor. 

Alinur Aktaş almış başını gidiyor.