Süper Lig’in son haftalarında Ankaragücü deplasmanında Alanyaspor, son dakika da bulduğu penaltı golüyle 1-1 berabere kaldı.

Geçtiğimiz haftaki yazımda belirttiğim gibi küme düşme tehlikesinden bir anda Avrupa Kupalarına katılacak hale gelmiştik. Son maçlarda aldığımız mükemmel sonuçlara güvenerek kalan maçları kazanarak bu rüyayı gerçekleştirebilirdik ama Ankara deplasmanından 1 puan çıkararak işi zora soktuk. Elbette son ana kadar bu ihtimali kovalamak lazım. 

Maça dönecek olursak Fatih Hoca her zamanki kadrosu ile sahadaydı. Elbette haftalarca mükemmel oynayan ve galibiyetler alan bu kadro bozulmaz ama iki haftadır harika oynayan ve geçtiğimiz maç 2 gol 1 asist yapan Janvier keşke ilk 11’de tercih edilseydi. Her zaman ki gibi önde pres yapan Alanyaspor iç saha deplasman demeden aynı oyununu yine sahaya yansıttı. Yüzde 64 topla oynadığımız rakibin 12 şutuna karşı 15 şut çektiğimiz düşünülürse oyunda bir sıkıntı yoktu. Elbette son vuruşlarda sıkıntı yaşadığımız dönemler olacaktır ki bu maçta da oldu. Ankaragücü kalecisi Bahadır da güzel bir maç çıkardı. Fatih Hoca değişikler ile skoru tersine çevirmeye çalıştı ama gol bir türlü gelmedi. Bu kadar çok topla oynayan takım gol bulamadıkça stres seviyesi de elbette artar. 

Bizim baskımızı arttırdığımız dakikalarda yediğimiz kontra atakların birinde önce 10 kişi kaldık ardından sezonun oyuncusu olan ve milli takımla Avrupa Şampiyonası’na göz kırpan Oğuz’un son çizgiye inip açtığı orta ile penaltıyı bulduk ve bir puanı aldık. Şimdi önümüzde kaldı 3 maç. Bu 3 maç Fatih Tekke farklı varyasyonlar mı dener yoksa benim gelecek yıl takımım bu diyerek aynı oyunla devam mı eder göreceğiz. Benim tercihim Augusto ve Sisto gibi ümit veren isimler ve Yunus Bahadır, Eren Altıntaş, Mert Torlak gibi gençleri de izlemek olacaktır. Tabi galibiyet ücretlerinin hayati önem taştığı Alanyaspor gibi takımlarda bu işler kolay değil onu da bilmek lazım. Yani kalan formalite maçlarından tek istediğimiz göze hoş gelen bu futbolu görmeye devam etmemiz.