Her yıl 24 Kasım geldiğinde, kalbimizde özel bir yer edinmiş mesleğin, öğretmenliğin anlamını yeniden hatırlıyoruz. Öğretmenlik, sadece bilgi aktarmak değil; bir neslin hayatına dokunmak, değerler kazandırmak, geleceği inşa etmektir.

***

Bu anlamlı günün tarihçesi de bir başka derin anlam taşır. 24 Kasım, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1928 yılında Başöğretmen unvanını aldığı gündür. Atatürk, eğitimin ve öğretmenin millet için taşıdığı önemi çok iyi bilirdi. Ona göre bir toplumun kalkınması, aydınlık bir geleceği yakalaması, öğretmenlerinin ellerindeydi. Başöğretmen Atatürk’ün vizyonu, bugün bizlere yol gösteren bir ışık olmaya devam ediyor.

***

Ama öğretmenlik sadece sınıflarda yürütülen bir görev değil, bazen can pahasına yapılan bir fedakarlık da demektir. Bu vatan için canını feda eden, görev başında şehit düşen öğretmenlerimizi de saygıyla anıyoruz. Onlar, yalnızca bilgi değil, cesaret ve sorumluluk mirasını da bizlere bıraktılar. Her bir şehit öğretmen, geleceğe güvenle bakmamızın teminatıdır.

***

Öğretmenlik; sabır, sevgi, fedakarlık ve ilham demektir. Her gün yüzlerce öğrenciye sadece ders anlatmakla kalmaz, aynı zamanda hayatın değerlerini, merhameti ve insanlığı da öğretir. Onların emeği, görünmez ama kalıcıdır; bir harf öğretilirken bir yürek şekillenir, bir cümle aktarılırken bir ruh aydınlanır.

***

Bugün, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, Başöğretmen Atatürk’ü, şehit öğretmenlerimizi ve hayatımıza dokunan tüm öğretmenlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve şükranla anıyoruz. Onlar, birer ışık; bizler ise bu ışığı taşıyan öğrencileriz.

***

Gelecek, ellerinde sınıfları, yüreklerinde sevgiyi taşıyan öğretmenlerimizin ellerindedir. Ve bu özel gün, onlara olan borcumuzu hatırlamak, değerlerini her zaman yaşatmak için bir fırsattır.