Muhtemelen hepimiz aynı sorunu yaşamışızdır ve aynı soruyu da kendi kendimize sormuşuzdur, “Allah aşkına, nedir bu çektiğimiz yahu?” diye…

***

Devlet kapısında işi olup da düne kadar memnun ayrılan, zamanında işi hallolan kaç kişi vardı bilmem ama bir elin parmaklarıyla sayılacak kadar azdı. Şimdilerde ise tam tersine döndü; memnuniyetsiz olanlar bir elin parmakları kadar kaldı. Bunu hem görerek hem de bizzat yaşayarak anlayabiliyoruz.

***

Eskiden bir dairede işiniz olduğunda, önce günlerce tanıdık arar, bulunca da sevinçten neredeyse taklalar atardık. Tanıdık yoksa, Anadolu tabiriyle ayvayı yerdik. Git dairenin kapısına, kuyruğa gir; sıra sana gelirse içeri gir, içeri girince de keyifler yerindeyse işini hallet ve çık. Tabii canın çıkmazsa!

***

Şimdilerde nasıl peki? O hantal, ağır aksak işleyen bürokrasi; milletin bedduası yerine artık duasını almaya başladı diyebiliriz. İnternetten ya da telefonla randevunu al, babanın dükkânına girer gibi gir, sıra numaranı al ve beş dakika sonra çık. Vallahi ne güzel!

***

Mesela kimlik veya ehliyet değiştirmekten örnek vereyim. Hafta içinde ehliyet yenilemek için eşimle birlikte randevu aldık. Açıkçası merak ediyordum; gerçekten sistem işliyor mu diye. Belirlenen gün ve saatte Muratpaşa Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü'ne gittik. Karşılamada bir görevli yönlendirme yapıyor. Hemen sıra numaramızı aldık. "Bekleyeceğiz galiba" derken numaramız yandı. 16.30’daki randevu saatimizde işlem başladı ve yaklaşık dört dakika sürdü. İşlemin tamamlanması ve kapıdan çıkmamız tam olarak beş dakika sürdü. Gerçekten inanamadım!

***

“Allah devletimize zeval vermesin” diye de içimden dua ettim açıkçası. Elbette ilgili kurumda görev yapan arkadaşların sadece işlerine odaklanıp vatandaşa hizmet etmeleri de bu hızda büyük rol oynuyor. Ama nihayetinde böylesine güzel bir sistemin varlığı biz vatandaşları ziyadesiyle memnun ediyor. Aslında olması gereken buydu ama yıllarca neler çekmişiz be arkadaş!

***

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, meydanlarda ya da kürsülerde yıllardır “Nereden nereye” derken ne kadar haklıymış. Gerçekten nereden nereye! Darısı tüm kurum ve kuruluşlarımızın başına. Artık millet olarak biz de teknolojinin nimetlerinden yararlanalım ve “bugün git, yarın gel” dönemi yerine “bugün gel, hallolsun” dönemine adım atmış olalım.