Geçtiğimiz seçim döneminde belki de en çok kullandığımız kelimelerden biriydi “masa” kelimesi. Şimdi de Aralık ayı başından bu yana en çok kullandığımız kelime muhtemelen yine aynı. Asgari ücret tespiti için kurulan komisyon “masası”.
***
Seçim zamanı altılı olarak bilinen, sonrasında altından üstünden, sağından solundan eklenenlerle sekizli, dokuzlu hale gelen o malum “masa”, adeta görevini tamamlayıp dağılmıştı. Görevini layıkıyla yaptı mı derseniz, elbette sonu hüsranla bitmişti. Hanımların gün partisi yapar gibi toplanıp yiyip içip dağılırsanız, sonu da doğal olarak hüsran olur. Başka ne olabilirdi ki?
***
Neyse, konuyu dağıtmadan bugünün masasına gelecek olursak…
Şimdi de asgari ücret tespit komisyonu, emekçilerin fiyatını belirlemek için masa başında. Fakat daha ilk andan itibaren masanın şekli, şemali, sayısı tartışılmaya başlandı. Önceki masanın işin özünden uzaklaşması gibi, bu masa da işin özünden uzaklaşıp hüsrana doğru koşar adım gider gibi görünüyor.
***
Çünkü masanın amacı, emekçilerin döktükleri alın terinin karşılığını alabilmeleri için bir ücret belirlemek. Ancak bakıyoruz ki masada, hatta masanın tam ortasında olması gereken emekçiler ortada yok. Böyle olunca da ortaya tek taraflı bir toplantı çıkıyor. Bunun sebebi ise emekçi kesimin sayıya itiraz etmesi ve karşı çıkması.
***
Şunu açıkça ifade etmeliyim: Masadan kaçarak emekçinin hakkı savunulmaz. “Kaçma” deyince yanlış anlaşılmasın ama o toplantıya dâhil olmazsanız, durum dışarıdan böyle okunur. Hâlbuki tek kişi dahi olsanız, haklı olduğunuz davada çıkıp çatır çatır hak savunuculuğu yapacaksınız.
***
Bir ailenin pazar, bakkal, manav ve fatura gibi temel giderlerini kalem kalem hesaplarsınız ve o masada gerçekleri haykırırsınız. “Sayısal olarak azınlıkta kaldık” diyerek hamasi söylemlerle kimseye bir şey kazandırmazsınız. Siz gerçekleri dile getirdiniz ve “azınlıkta kaldık, onlar ne isterse o oldu” deseniz bile, en azından bu millet emekçilerin hakkını o masada nasıl savunduğunuzu görür.
***
Eğer bu yapılmaz ve uzakta durulmaya devam edilirse, son Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesindeki masanın durumu ile seçim sonuçlarını yeniden inceleyin; ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Emekçilerin hak ettiği, alın teri kurumadan karşılığını aldığı yepyeni bir döneme dair kararlar, inşallah o masada alınır.