Cumhuriyet Halk Partisi bugün Antalya İl Kongresi’ni yapacak. Nazım Hikmet Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek kongreye katılımın oldukça yüksek olması bekleniyor.

***

Bunun en önemli sebebi ise elbette “dayatma” iddiaları. CHP Genel Merkezi’nin kongreleri dizayn etmeye yönelik çabalarının son birkaç gündür Antalya’da da hissedilmeye başlaması, kongreyi oldukça ilginç bir sonuca sürükleyecek gibi duruyor.

***

Mevcut İl Başkanı Nail Kamacı, Genel Merkez’in “dayatma adayı” etiketiyle sahneye çıkarken; yardımcısı Buğra Özçelik ise “özgür iradecilerin adayı” olarak yarışta yerini alacak.

Peki sonuç ne olur?

***

Özellikle Genel Merkez müdahalesiyle 19 ilçe başkanının ortak açıklama yapması, açıkçası Buğra Özçelik için bir avantaj doğurdu desek yanılmış olmayız. Kongreyi kazanır ya da kaybeder, o ayrı bir konu; ancak siyasetin uzun soluklu bir maraton olduğu düşünülürse, Özçelik’in bu süreçten ileriye dönük sağlam bir kazanım elde edeceği söylenebilir.

***

Neden böyle düşündüğümü açıklayayım: CHP delegesi, dayatmacı anlayışı kabul edebilecek, tek aday veya tek adam zihniyetini benimseyecek bir yapıya sahip değil. Bu nedenle oy verme eğiliminde olan delegeler bile fikir değiştirip “Siz misiniz bize dayatan? Öyle olmaz, böyle olur!” derlerse, seçilmesine kesin gözüyle bakılan Nail Kamacı kongre sonunda bir sürprizle karşılaşabilir.

***

Delege yapısına baktığımızda ve adaylık için ismi geçenlerin Kamacı lehine çekildiklerini açıklamaları, mevcut il başkanını bir hatta birkaç adım öne çıkarıyor. Fakat Buğra Özçelik’in “dayatma” söylemi üzerine kuracağı stratejiyle bu farkı kapatacağını ve seçimin başa baş bir yarışa dönüşeceğini düşünüyorum.

***

Ancak kongreden çok, asıl dikkat çekici olan nokta, CHP’nin geçmişte AK Parti ve MHP kongreleri için yaptığı eleştirilerin bugün bizzat kendisi tarafından tekrarlanması.

***

Yahu mübarekler, madem yanlış dediniz ve eleştirdiniz; o halde şimdi neden aynı şeyi siz yapıyorsunuz? “Delege iradesini ortaya koyamıyor, biat kültürü var, delegeye özgürce seçim hakkı verilmiyor” diye naralar atacaksınız; sonra da aynı tutumu sergileyeceksiniz!

***

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Doğru ifade bu mu, bilemem ama bildiğimiz bir gerçek var: “Yaşattığınızı yaşamadan ölmeyeceksiniz.”

Yani ilahi adaleti siz de göreceksiniz. Tıpkı diploma, yolsuzluk ve benzer konularda olduğu gibi…