Ben bu yazımı yazarken hava mis gibi yağmurlu, şimşek alabildiğince çakıyor. Sahilde oturup kahve yudumlamak varken ben şirketteki odamda Antalyaspor’u düşünüyorum.

Geçen hafta Antalyaspor açısından çok da iyi geçmedi. Takım zaten hiç tat vermiyor. Üstüne üstlük bir de Göztepe maçı sonrası polisle tartışan iki taraftar tutuklandı. Tuz biber oldu.

Tam “Karabulutlar dağılır mı ki?” diye düşünürken İCRA ŞOKU yaşandı. Hem de eski başkan ve yöneticiler bu şoku yaşadı. CK tarafından 11 isme ihbarname gitti.

Lider Gazetesi’nin özel haber olarak “11 İSME İCRA ŞOKU” başlığı ile manşetine taşıdığı olay epey bir yankı uyandırdı. Çünkü özenle ve karpuz seçer gibi bir liste yapılmış!

Hepimizin Antalyaspor’un mali olarak zor günler geçirdiğini ve adının icralarla anıldığını biliyoruz. Lakin 4 başkan, 6 eski yönetici ve 1 eski genel müdüre İCRA YAZISI gönderilmesini hala anlamış değilim.

Şimdi olayın aslına bir göz atalım. Antalyaspor’un CK Akdeniz Elektrik Perakende Satış A.Ş.’ye, 5 milyon 979 bin 988 lira elektrik borcu varmış! Doğal olarak ödenmeyen borç için icra takibi başlatılmış.

CK’nin avukatı Hasan Baydan, temsil ettiği şirketin hakkını almak için yasal yollara başvurmuş. “Antalyaspor’a borcunuz var ise bize ödeyin” diyor. Buraya kadar yapılan işlem doğru. Ancak seçilen yöntem? İşte mesele burada.

İhbarname gönderilen eski başkanlar Sedat Peker, Sinan Boztepe, Aziz Çetin, Hasan Akıncıoğlu ile birlikte eski yöneticiler Erol Taşkoparan, Hüseyin Akın Atmaca, Deniz Ali Yeşil, Bülent Yıldırım, Emin Hesapçıoğlu, Mehmet Akıncıoğlu ve iki dönem genel müdürlük görevini üstlenen Süleyman Nafiz Tekgül var.

İşin garip yanı ihbarname gönderilen Sedat Peker 2008, Hasan Akıncıoğlu ise 2013 yılında görevlerinden ayrılmıştı. Kırmızı beyazlılarda Erol Taşkoparan, Hüseyin Akın Atmaca, Bülent Yıldırım ve Mehmet Akıncıoğlu da aynı tarihte görevlerini bırakmıştı.

Bildiğim kadarıyla Sedat Peker’in başkan olduğu dönemde CLK veya CK yoktu. 28 Mayıs 2013’te CLK (Cengiz-Kolin-Limak Ortak Girişim Grubu) Antalya’da faaliyete geçti.

Ancak, 14 Kasım 2016’da hisse dağılımı sonrası ortaklık yapısı değişti. Bu değişiklikle beraber, CLK ENERJİ’nin adı resmen CK ENERJİ olarak değiştirildi.

Bazı başkan ve yöneticilerin CLK veya CK döneminde yöneticilikleri yok. Ayrıca görevde olan veya olmayanlarla ilgili de Antalyaspor A.Ş bilançolarında borçları görünmüyor.

Ben tek tek tarihlerini çıkardım. Bu tebligat listesini hazırlayanlara bazı sorularım olacak. Gelin o soruları ben tek tek sorayım ilgilileri cevap versin. Bakalım ne cevap verecekler?

Soru 1: Bilançoda bu isimlerin Antalyaspor’a borcu veya alacakları görünüyor mu? Soru 2: Borç hangi tarih ve dönemleri kapsıyor? Soru 3: Sedat Peker ve Hasan Akıncıoğlu döneminde ne Atilla Vehbi Konuk tesisleri ne de stat vardı. Bu tesislerde daha sonra kullanılan elektrikten kaynaklı borçtan eski yöneticiler sorumlu tutulabilir mi? Soru 4: Bu listeyi kim veya kimler kafa kafaya verip hazırladı? Soru 5: Sedat Peker'den Sinan Boztepe'ye kadar ki süreçte Gültekin Gencer, Ali Şafak Öztürk, Cihan Bulut, Mustafa Yılmaz, Sabri Gülel gibi isimler de başkanlık yapmıştı. Kulüplerde müteselsilden sorumluluk var mı yok mu? Soru 6: Arada onlarca yönetici varken neden 6 yönetici cımbızla çekilerek listeye eklendi? Soru 7: Listede neden mevcut yönetimden kimse yok? Soru 8: Neden eski genel müdür listede var da sonrası görev yapanlar yok? Soru 9: CLK veya CK ortadan yokken yöneticilik yapanlar elektrik borcundan hangi kanuna göre sorumlu tutularak tebligat gönderildi? Soru 10- Bu liste hazırlanırken amaç neydi? Soru 11- Kulüplerden alacak tahsilinde öncelik kulüp gelirlerine temlik konulması değil mi?

Tabi bu arada bu takibatı başlatan Avukat Hasan Baydan’a da sorularım olarak. Madem bu şehirde yaşıyorsunuz Antalyaspor’un geçmişini iyi bilmeniz gerekmez miydi?

Diyelim ki futboldan veya kulüp yöneticiliğinden anlamıyorsunuz. Anlayan birine sorsanız sanırım bize bir yöneticinin kulübe borcu değil tam aksine alacaklı olduğunu görürdünüz!

Sizin hukuk bürosundaki iş ortağınız ve aynı zamanda Başdanışmanlığı’nı yaptığınız Büşra Dirgen Özdemir ile bu takibatla ilgili görüş alışverişinde bulundunuz mu?

Avukat bey; size yönelttiğim sorulara cevap beklerken ben kendi görüşümü söyleyeyim. Eğer bu dediklerimi yapmış olsaydınız en azından Büşra Hanım’ın, “Bu şehirde Antalyaspor sevgisi, babadan oğula, anneden kıza; nesilden nesle aktarılan bir miras” sözünü havada bırakmazdınız!

Bu mevzuda bana göre tam bir İTİBAR SUİKASTİ! Resmen liste ŞİKE kokuyor. Aksini ispat eden birisi varsa sorularıma cevap versin ki bende özür dileyeyim.

Ha birileri çıkıp, “İtiraz ederlerse sorun yok” diyebilir. Ancak HACI GOOGLE’ya bu kişilerin ismini yazdığında HACİZ haberi çıkacak. Hiç ilgileri olmadığı bir konudan dolayı ticari kimlikleri LEKELENECEK! Bunu kim temizleyecek o zaman?

Sonuç olarak geçen hafta Antalyaspor tarihi açısından hiç de parlak geçmedi. İkinci Başkan Emrah Çelik’in BAHİS SORUŞTURMASI kapsamında gözaltına alınması TÜY DİKTİ!

Bir de Alanyaspor-Antalyaspor maçına DEPLASMAN YASAĞI getirilmesi ise AYRI BİR GARABET! Kardeşin kardeşi sırtından vurması gibi bir şey.

Velhasıl velkelam. Bu işler böyle gidecek olursa Antalyaspor’a ne yönetici ne de sahip çıkacak birilerini bulamayacağız. Elinizi vicdanınıza koyun ve YANLIŞTAN DÖNÜN!