Ölen birinin ardından yazmak çok zor. Hele hele bu kişi babanız kadar sevdiğiniz biri ise. Kelimeler boğanıza düğümlenir, eliniz klavyeye zar zor gider. İşte ben de o durumdayım.
Meslek hayatımda birçok vali gördüm. Konya’da bende iz bırakan valiler; Lütfi Fikret Tuncel, Kemal Katıtaş, Utku Acun ve İhsan Dede oldu. Diğerlerini zar zor hatırlarım.
Antalya’da ise Saim Çotur, Hüsnü Tuğlu, Ertuğrul Dokuzoğlu, Alaaddin Yüksel, Münir Karaloğlu önemli yerleri vardı. Diğer valiler ise sadece gönlümde bürokrat olarak kaldı.
Bu ismini saydığım valilerin bazıları ile bir arkadaş, kardeş, baba oğul ilişkisi yaşadım. Herkese nasip olmayacak çok güzel anılar bıraktılar bende. İtiraf etmeliyim ki Alaaddin Yüksel’in yeri bir başka oldu. Bu duyguma birçok gazeteci arkadaşım da katılacaktır.

Çünkü Yüksel, ben dahil birçok kişiye Vali’den çok DEVLET BABA şefkati ile yaklaştı. Hürriyet Gazetesi’nde çalışırken çok büyük desteğini gördüm. Bir baba oğul gibiydik.
Bana göre bir Alaaddin Yüksel, sadece ‘VALİ’ kimliğiyle değil; ‘İNSAN’ olarak da iz bırakan bir devlet adamıydı. Makamında ne ise sahada da aynı davrandı.
Evet sevgili dostlar; kimi yöneticiler gelir gider. İsimleri unutulur ama bazıları vardır ki bıraktıkları iz yıllar geçse de silinmez. İşte Alaaddin Yüksel de müstesna isimlerden biri.
Hani dedim ya ölenin arkasından yazmak çok zordur diye. Ancak yine de yazmadan edemedim. Aslında Yüksel için söylenecek o kadar güzel şey var ki. Bu sözleri üst üste koysanız dünyanın en büyük ‘SEVGİ ANITI’ndan biri ortaya çıkar.

Bir de Antalya’daki görev süresince altında imzası bulunan işleri sayacak olsak kitaplara sığmaz. Adı üstünde 8 yıl aralıksız bir ilde vali olarak görev süresi rekorunu bile kırdı.
Antalyalılar onun, “Cumhuriyet Meydanı’nda ve Konyaaltı’nda ne varsa Toroslar’ın arkasında da o olacak” sözleri ile hatırlayacaktır. Bu da köylere ve köylüye verdiği önemin kanıtıydı.
Aslında daha neler yaptı neler. Dedim ya, bu sayfalara sığmayacak işlere imza attı. Bütün bunları da yaparken mütevaziliği her zaman ilke edinerek değme ressamları kıskandıracak müthiş bir tablo ortaya koydu.
O’nu Antalya’dan Ankara’ya gönderdiğimiz gün, bana sarılıp, “Cahil adam seni çok özleyeceğim” demesi hala kulaklarımda. En son kendisi ile Kurban Bayramı’nda telefonda görüşüp hal hatır sormuştum.
Nereden bilirdim ki bunun bizim son görüşmemiz olacağını. Derler ya, “İyiler erken ölür. Herkes ölür ama herkes yaşamaz” diye. Vali Alaaddin Yüksel de öyle.
Hakikaten kelimelerin bittiği bir yerdeyim. Dün cenazesi İstanbul’da toprağa verildi. Baba gibi gördüğüm ALAADDİN YÜKSEL: Mekanın cennet olsun.
---------------------
İKİ TEKERLEKLİ
TRAFİK TERÖRÜ
Bu köşeden zaman zaman dillendirdiğim MOTOSİKLET konusu sorun olmanın ötesinde İKİ TEKERLEKLİ TERÖRE dönmüş. Çileye dönen Antalya trafiğinde KANGREN oldular.
Otomobil sürücülerinden yayalara kadar bu şehirde yaşayanların herkesin mustarip olduğu MOTOSİKLET mevzusunu Lider Gazete’de ayrıntıları ile okuyacaksınız.
Özellikle pandemi dönemi ile yoğun ilgi gören motosiklettin sayısı Antalya’da 511 bin civarında. TÜİK verilerine göre her 3 araçtan biri MOTOSİKLET! 2 kişiye bir otomobil düşen Antalyalılar bir nevi yağmurdan kaçarken doluya tutuldu.

Motosikleti tercih edenlerden çok bu işi KURYE ARACI olarak kullananlar kangren olan trafiği içinden çıkılmaz hale getirdi. Bununla birlikte trafikte KURALSIZLARIN kuralları işler hale geldi.
Örnek verecek olursam, siparişi zamanında yetiştirme telaşındaki kuryelere kırmızı ışık falan hak getire. Işıkta bekleyen araçların arasından geçenlerin yarattığı sorun ise tamamen farklı.
Hiç bir standarda bağlı olmadan yapılan sepetler ile araçları ya çizip kaçıyor ya da farkında olmadan vurarak yoluna devam ediyor. Yaya geçitlerini kullananlar ise ayrı dert. Hele kaldırımı kullanalar yok mu?
Bu kural tanımayan İKİ TEKERLEKLİ TRAFİK TERÖR’ün isterseniz müdahil olun. Cesaret ister, YÜREK İSTER! Çükür ya tartışıyorlar ya da kavga çıkarıyorlar. Sonrasında tam bir keşmekeşin içinde buluyorsunuz kendinizi.
Çünkü bu YEMEK KURYELERİ kendi aralarında haberleşmek için WhatsApp’tan grup oluşturmuş. Bir olay çıktığında anında konum atıp müsait olanları oraya topluyorlar. HAKLI İKEN HAKSIZ duruma getiriyorlar sizi.
Vallahi bu işe önlem alınmazsa daha çok yakınırız bu İKİ TEKERLEKLİ MOTOSİKLETTEN! Derdimiz kimsenin ekmeği ve zevki ile oynamak değil ama gelecekte yaşanabilecek önemli bir sorunun önlenmesi sağlanmalı.