Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Marmara Fayı’na ilişkin değerlendirmelerini sosyal medya platformu X üzerinden paylaştı. Bektaş, Merkezi Ana Marmara Fayı’nın bazı kesimlerinde sürünme (creep) özelliği göstermesine rağmen bunun büyük depremleri kalıcı ve sürekli biçimde engelleyen bir “duvar” olarak yorumlanmaması gerektiğini vurguladı.
Açıklamasında fayın uzun süreli stres birikimi altında geçici olarak kilitlenebildiğine işaret eden Bektaş, bu tür kilitlenmelerin tarihsel süreçte büyük kırılmalarla sonuçlanabildiğini belirtti. Marmara Fayı’nın sabit bir davranış sergilemediğini kaydeden Bektaş, söz konusu yapının dinamik bir fay parçası olduğunu ifade etti.
Bektaş, 1509 ve 1766 yıllarında İstanbul ve çevresinde meydana gelen ve büyüklüğü 7’nin üzerinde olduğu kabul edilen tarihsel depremlere de dikkati çekti. Bu depremlerin, günümüzde Marmara Fayı için dile getirilen “kısmî sürünme” modelleriyle çelişmediğini belirten Bektaş, aksine zamanla değişen fay davranışının doğal bir sonucu olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Merkezi Ana Marmara Fayı’nın bu özelliğinin dünyadaki benzer örneklerle uyumlu olduğunu ifade eden Bektaş, San Andreas ve Gerede destek faylarında da benzer şekilde sürünme ve kilitlenme süreçlerinin bir arada gözlemlendiğini vurguladı.
MERKEZİ ANA MARMARA FAYI
— Prof. Dr. Osman Bektaş (@profobektas) December 17, 2025
Kısmı creep özelliği gösterse de büyük depremleri engelleyen sürekli, kalıcı bir duvar değildir.
Uzun süreli stres birikimi altında geçici olarak kilitlenip, tarihsel olarak büyük kırılmalara katılabilen dinamik bir fay parçasıdır.
