Hazreti Mevlana'nın vefatının 752. yılı dolayısıyla gerçekleştirilen Şeb-i Arus etkinlikleri kapsamında açılan sergiye katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İslam medeniyetinin tarih boyunca ilmi, hikmeti ve estetik anlayışı bir arada geliştiren güçlü kültürel bir zemin sunduğunu ve bu köklü geleneğin en önemli temsilcilerinden birisinin ise Mevlana Celaleddin Rumi olduğunu söyledi.
Mevlana'nın mutasavvıf, şair ve mütefekkir kimliğiyle bugün de dünyanın en çok ilgi gösterdiği ve istifade ettiği düşünürler arasında yer aldığının altını çizen Ersoy, şöyle devam etti:
"İslam, kültür, düşünce ve tasavvuf tarihinin temel kaynaklarından kabul edilen 'Mesnevi' eseri, Mevlana'nın mesajlarını günümüze taşıyan, asırlar boyunca farklı toplumlarda yankı bulan başyapıtıdır. Bugün açılışını yaptığımız bu kıymetli sergi, Hazreti Mevlana'ya ve eserlerine gösterilen hürmetin ve muhabbetin en canlı tarihi vesikalarıdır. Sergideki her bir eser cildi, kağıdı, hattı, yazdıranı, vakfedeni ve diğer unsurlarıyla son derece önemlidir. Burada yer alan her bir Mesnevi nüshası, mazideki mücellitlerin, müzehhiplerin, hattatların ve müstensihlerin sabrının, ustalığının, sanat anlayışının ve estetik seviyesinin belgesidir."

"SERGİDE YER ALAN HER NÜSHA, KÖKLÜ BİR GELENEĞİ TEMSİL ETMEKTEDİR"
Bakan Ersoy, sergide bir araya getirilen yazmaların İslam medeniyetinin asırlardır ilme ve sanata verdiği değerin somut örnekleri olduğuna işaret ederek, "Bu yazmalar, farklı dönemlerde ve çeşitli coğrafyalarda hazırlanmış olmasına rağmen ortak bir özeni yansıtmaktadır. Her biri kendi döneminin anlayışını taşısa da Mesnevi'ye saygının zaman içindeki gelişimini ve seviyesini göstermektedir. Sergide yer alan her nüsha, yalnızca bir kitabı değil, kültürümüzün hafızasında önemli bir yere sahip köklü bir geleneği temsil etmektedir." dedi.

Binlerce Mesnevi yazması arasından 70 cilt Mesnevi'nin sergi için seçildiğini vurgulayan Ersoy, şu bilgileri verdi:
"Bu eserler Konya, İstanbul, Şiraz, Semerkant başta olmak üzere, tarihi İslam coğrafyasının çeşitli kültür merkezlerinde üretilmiştir. Sergimiz 14. yüzyıldan 19. yüzyıla uzanan nadide yazmalarla Mesnevi'yi ve İslam kitap sanatlarının 700 yıllık tarihini bir arada görme imkanı da sunuyor. Türkçe, İngilizce ve Mesnevi'nin dili olması nedeniyle Farsça olarak hazırladığımız kataloğumuz hem sergimizi gelecek yıllara hem de bu zenginliği dünyada çok geniş coğrafyalara taşıyacaktır. Bu kadar özel ve çok sayıda Mesnevi nüshasının yer aldığı bir sergi şimdiye kadar gerçekleştirilmemiştir. TÜYEK dışında bu denli zenginlikte bir sergiyi ortaya koymak pek az kuruma nasip olur."
Mehmet Nuri Ersoy, TÜYEK'in 760 bini aşkın yazma ve nadir matbu eseriyle İslam ve Türk İslam tarihinde en büyük entelektüel hafızayı temsil ettiğinin altını çizdi.

TÜYEK tarafından 464 bin 880 yazma ve nadir matbu eserin dijitalinin "www.yek.gov.tr"de erişime açıldığını söyleyen Ersoy, son 6 ayda Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı, Fuat Sezgin ve Trabzon Yazma Eser Koleksiyonları'nın dijitalleştirilerek, erişime açıldığını sözlerine ekledi.
"BUGÜNE KADAR 4 BİN 446 ESERİN RESTORASYONU GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR"
Rami Kütüphanesi bünyesindeki Şifahane'nin dünyanın en büyük yazma eser restorasyon laboratuvarı olduğunun altını çizen Ersoy, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar 4 bin 446 eserin restorasyonu gerçekleştirilmiştir. Bir eserin onarımıyla bir personelin bazen bir seneden fazla ilgilenmek durumunda olduğu dikkate alınırsa bu sayının önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Sadece bu yıl 40 bin eserin durum tespiti, 7 bin eserin düşük sıcaklık uygulaması, 28 bin eserin temizlik işlemi ve 205 eserin bilimsel analizi yapılmıştır. Bunun yanı sıra çok sayıda yabancı restoratöre de eğitim hizmeti verilmiştir. Başkanlığımızın bu yıl başlattığı en önemli çalışmalardan birisi de yazma eserlerimizi tek çatı altında toplama çalışmalarıdır. Müzelerimiz başta olmak üzere bazı üniversitelerimiz ve belediyelerimiz yazma eserlerini TÜYEK'e devretti. Bu yıl sonu itibarıyla devir, satın alma ve bağış yoluyla yaklaşık 25 bin eser TÜYEK'e kazandırılacak."

Ersoy, TÜYEK'in bugüne kadar 343 cilt yayına imza attığını ve çeşitli kültür, eğitim ve sanat faaliyetleri düzenlediğine işaret ederek, "2025'te 200'e yakın eğitim ve kültür faaliyeti düzenledik. Bugün de 41. sergimizi açıyoruz. Sergilerimizi ülkemizin dört bir yanında gerçekleştiriyoruz. Kırşehir'de 'Türkçenin Kırşehir'de Uyanan Çerağı: Aşık Paşa', Bursa'da 'Balkanlardan Üsküp'e Hattı İrşad: İsmail Hakkı Bursevi', Aksaray'da 'Yazma Eserlerde Somuncu Baba ve Çevresi' sergilerini açtık. Yakında Amasya'da 'Vefatının 505. Senesinde Şeyh Hamdullah Yazma Eserleri' sergisini de ziyaretçilerle buluşturacağız." dedi.
"1. ULUSLARARASI YAZMA ESER SEMPOZYUMU" 10 ARALIK'TA GERÇEKLEŞECEK
Bakan Ersoy, Atatürk Kültür Merkezi'nde 10 Aralık'ta yapılacak "1. Uluslararası Yazma Eser Sempozyumu"nda yazma eserlerin korunması, restorasyonu, dijitalleştirilmesi, kataloglanması, uluslararası erişimi ve akademik neşri gibi konuların ele alınacağını ifade etti.
Dünyanın önde gelen yazma eser kurum yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşecek yuvarlak masa toplantısında, yapay zeka gibi gelişmiş yeni teknolojilerin kullanımının tartışılacağını aktaran Ersoy, sempozyumun, Türkiye'nin yazma eserler konusundaki tarihi tecrübesini ve öncülüğünü daha görünür kılacağına dikkati çekti.
"TÜYEK, YAZMA ESERLER TARİHİNDE BİR DÖNÜM NOKTASIDIR"
TÜYEK Başkanı Coşkun Yılmaz ise serginin uzun bir hazırlık sürecinin ardından ortaya çıktığını ve kurum olarak zengin Mesnevi koleksiyonu ve yazmalarına sahip olduklarını belirtti.
Sergide 7 asırlık süreci yansıtan tezhiple süslenmiş Mesnevi yazmalarının yer aldığını aktaran Yılmaz, "TÜYEK, bin yılı geride bırakan süreç içerisinde yazma eserler tarihinde bir dönüm noktasıdır. Cumhurbaşkanlığına, Bakanımıza çok teşekkür ediyoruz, her konuda yanımızda oldular." dedi.
Yılmaz, Mevlana'nın ilk ve son yazdığı Mesnevi'nin de sergide görülebileceğinin altını çizerek, "Bir esere bakarken alttaki künye bilgisini göreceksiniz. Orada bir barkod var. O barkodu okuttuğunuz zaman TÜYEK web sitesine sizi götürecek. Üye olduğunuz zaman da eserin tamamını cep telefonunuzdan inceleyebileceksiniz." dedi.
Sergi, 5 Nisan 2026'ya kadar ziyaret edilebilecek.




