Büyükelçi Purnama, iki ülkenin toplam 360 milyonu aşan nüfusuyla, işbirliğinin sadece kendi halkları için değil, aynı zamanda dünya düzenine de katkı sağlaması gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "dünya beşten büyüktür" sözüne atıfta bulunarak, dünya yönetiminin sadece birkaç ülkeye ait olmaması gerektiğini ifade etti.

Endonezya Ankara Büyükelçisi Purnama Türkiye Ile Ilişkilerimiz Olgunlaştı

2050 VİZYONU VE SAVUNMA İŞBİRLİĞİ

Purnama, 2050 yılına kadar Endonezya'nın dünyanın dördüncü, Türkiye'nin ise en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacağını öngörerek, bu iki büyük Müslüman ve gelişmekte olan ülkenin küresel güneyin liderleri olarak dünya refahı için sorumluluk taşıdığını dile getirdi. Purnama, Ticari ilişkilerde öne çıkan Kaan savaş uçağı anlaşmasının, iki gelişmekte olan ülkenin ileri teknolojide nasıl birlikte çalışabileceğini gösteren büyük bir atılım olduğunu söyledi. Purnama, Savunma alanındaki işbirliklerinin sadece Kaan ile sınırlı kalmadığını, fırkateyn inşası, Baykar ile İHA konusunda ortak girişimler ve Roketsan ile füze/roket üretimi gibi projelerin de yakın gelecekte hayata geçeceğini ekledi.

TÜRKİYE'NİN ENDONEZYA'DAKİ ALGISI: KARDEŞ ULUS

Büyükelçi, Türkiye'yi her zaman "kardeş ulus" olarak gördüklerini ve iki ülke arasındaki bağların 15. yüzyıla dayandığını ifade etti. Zor zamanlarda karşılıklı destek örnekleri vererek, Endonezya'daki tsunami ve Türkiye'deki Kahramanmaraş depreminde ilk yardım eden ülkelerden olduklarını belirtti. Büyükelçi Purnama, Endonezya Devlet Başkanı Prabowo'nun Türk Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada Atatürk'e duyduğu hayranlığı dile getirmesinin, iki büyük Müslüman ülke arasındaki derin ve uzun tarihi ilişkinin bir göstergesi olduğunu, Türkiye'nin liderlerinin sömürgeciliğe karşı ve temel haklar için verdiği mücadeleyi takdir ettiklerini söyledi.

Endonezya Ankara Büyükelçisi Purnama Türkiye Ile Ilişkilerimiz Olgunlaştı 1

GAZZE MESELESİ: İNSANİ BİR ZORUNLULUK

Gazze'deki durumu "soykırım" olarak nitelendiren Büyükelçi Purnama, bu meselenin Filistin veya İslami bir konu olmaktan öte, insani bir mesele olduğunu vurguladı. Uluslararası toplumun bu soykırımı durdurmasının bir seçenek değil, bir zorunluluk olduğunu belirten Purnama, Gazze'deki kayıpların çoğunun kadın ve çocuklar olduğunu hatırlattı. Küresel yönetişimin ve uluslararası toplumun soykırımı durdurmadaki başarısızlığını ve insan haklarını savunan Batılı ülkelerin çifte standardını eleştiren Purnama, dünya liderlerine "yeter artık" çağrısı yaparak, büyük güçlerin sorumluluklarını gösterip Gazze'deki soykırımı durdurmaları gerektiğini söyledi. Purnama, son olarak, Müslüman toplumunun askeri ve savunma kapasitelerini savaş için değil, barış için güçlendirmekten başka seçeneği olmadığını ifade etti.

Muhabir: Özge Nur İlbey