Yaklaşık 3 bin yıl önce Urartu Kralı Menuas tarafından inşa ettirilen görkemli taş kitabe, uçurum kenarındaki yalçın kayalıkların zirvesinde yer alıyor ve bölgenin en önemli tarihi eserlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Anadolu’daki en iyi korunmuş Urartu yazıtları arasında gösterilen kitabe, çivi yazısıyla Urartuların batı seferlerini, bölgedeki fetihlerini ve Malatya kralıyla yapılan antlaşmaları kayıt altına alıyor.

Palu Kalesi’nin “Şebeteria” olarak adlandırılan bölümü ise Urartu dönemine ait kaya mezarları, tapınaklar ve tünellerle dolu. Binlerce yıl öncesinden günümüze ulaşan bu yapılar, ziyaretçilere adeta açık hava müzesi havası yaşatıyor.
Arkeolojik ve kültürel açıdan büyük öneme sahip Palu Kalesi, bölgenin en değerli mirasları arasında yer almaya devam ediyor.





