CHP’li Alanya Belediyesi’nde patlak veren “zorla bağış” ve “ALTAV üzerinden örtülü tahsilat” iddiaları kamuoyunda geniş yankı bulurken, Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik yönetimindeki idarenin yaptığı resmi açıklama, cevap vermekten çok yeni sorular doğurdu. MMT Tunç Grup Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Tunç’un belgeli iddialarına karşı belediyenin yaptığı açıklama, kamuoyunu ikna etmekten uzak kaldı. Açıklamadaki itiraf niteliğindeki unsurlar ise soru işaretlerini artırdı.

BELEDİYE PANİKLE SAVUNMAYA GEÇTİ

Belediyeye ait bir arsa hissesinin satışı sırasında Tunç’tan 16 milyon TL istendiği, ardından bu rakama 5 milyon TL daha eklendiği, bu tutarın da ALTAV’a aktarılması yönünde baskı yapıldığı iddiası kamuoyunda infial yaratmıştı. Bu paranın neye karşılık istendiği, belediye mi yoksa vakıf mı adına tahsil edilmeye çalışıldığı soruları ortada dururken, belediyeden gelen açıklama olayın özünü es geçip konuyu iddia sahibinin ödeme gücüne, geçmişteki mali sıkıntılarına ve kişisel beyanlarına çekmeye çalıştı.

Öte yandan, bedelin ilk olarak 16 milyon TL olarak belirlendiği, sonradan 5 milyon TL daha talep edildiği ve bu ek tutarın pazarlıkla 4 milyon TL’ye düşürüldüğü iddiaları karşısında belediye cephesinden net bir yalanlama gelmemesi dikkat çekti.

"ÖDEME GÜCÜ YOK" SAVUNMASI TEPKİ ÇEKTİ

Açıklamada belediyenin yasal süreçleri işlettiği, herhangi bir vakfa yönlendirme yapılmadığı ve satışın iddia sahibinin mali gücü yetersiz olduğu için tamamlanamadığı savunulsa da, metnin içerisinde geçen “aracı şahıslar”, “özel çek listeleri”, “farklı ödeme modelleri” gibi ifadeler örtülü pazarlık şüphesini daha da pekiştirdi. Kaldı ki, kamuya ait bir taşınmazın satışı sırasında, belediyenin resmi tahsilat yerine ‘mahsuplaşma’, ‘çek’ ya da ‘aracı’ gibi mekanizmalarla süreci yürütebilmesi, sistem dışı yapıların da devreye girdiğini açıkça ortaya koyuyor.

ALTAV’IN ADI GEÇMESİN DİYE KIRK TAKLA ATILDI

Belediyenin, ALTAV vakfının adını geçirmemek için gösterdiği olağanüstü çaba da dikkat çekti. İddiaların merkezindeki vakfa ilişkin hiçbir somut açıklama yapılmazken, ALTAV üzerinden para toplandığına dair ciddi ve tanıklı iddialar “yok sayılarak” görmezden gelindi. Oysa müteahhit Tunç’un kamuoyuna verdiği ifadelerde, bu vakfın Başkan Özçelik’in danışmanı ve CHP’li meclis üyesi Abdurrahman Açıkalın tarafından yönetildiği, EURO 2025 gibi organizasyonlar için iş insanlarından zorla para istendiği açıkça yer alıyor.

ESKİ DÜZENE MEŞRUİYET, YENİSİNE KILIF BULDU!

Açıklamanın en tartışmalı bölümlerinden biri ise, “eskiden küçük jestler yapılırdı, yasal değildi ama alışılmıştı” şeklindeki ifadenin, iş insanı Abdulkadir Tunç’a ait bir itiraf gibi sunulması oldu. Belediye bu ifadeye sığınarak bugünkü uygulamaların meşru olduğunu ima etmeye çalışsa da, kamuoyunda bu cümle tam aksine, “yasa dışı alışkanlıkların bugün vakıf maskesiyle kurumsallaştırıldığı” şeklinde yorumlandı. Eski dönemin gayriresmi ilişkilerine referans verilerek bugünün aklandığı bir argüman ciddiyetle karşılanmadı.

TUTANAK YOK, DETAY YOK, ŞEFFAFLIK HİÇ YOK!

Belediyenin, “siyasi operasyon” kartına sarılması da ayrı bir tartışma konusu olurken, sıkça vurgulanan “tüm süreç belgeli ve şeffaftır” söylemi ise hala havada kaldı. Açıklamada ALTAV’a yönlendirme yapılmadığını kanıtlayan bir tutanak sunulmazken, satış sürecinde görüşmelere katılan aracı şahısların kimlikleri ya da ödeme planlarının detayları paylaşılmadı.

Muhabir: İsmail Özkan