Büyük bir dönüşümün ortasındayız ve karşımızda sadece "geleneksel iş gücü" değil, tamamen yeni bir iş yapış biçimi var. Bu değişim, sadece üretim hatlarına değil, her sektörün temeline dokunuyor.
Daha önce sanayi devrimi, otomasyon süreçlerinin gelişi ve 2000’li yıllarda bilgisayarların hayatımıza girişi ile benzer sorunlar yaşanmış milyonlarca insan ya bu dönüşüme ayak uydurarak sisteme entegre olmuş ya da işinden olmuştur. Günümüz dünyasında yaşanan değişimin de elbette ki benzer etkileri olacak ve olmakta, kimileri değişime evrime ayak uydurabilirken kimileri bu yeni teknolojiyi takip edemeyerek geri kalıyorlar, hangi tarafta olacağınız size kalmış ama belki de değişimi yakından izlemenin vakti gelmiştir...
Otomasyonun İş Gücü Üzerindeki Etkisi
Bir zamanlar, otomasyonun sadece düşük vasıflı işler için tehdit oluşturacağı düşünülüyordu benzer düşünceler sanayi devriminden sonra ya da bilgisayarlı sistemlerin hayatımıza girmesinden sonra da vardı. Ancak bu inancın pek de doğu olmadığını zaman kanıtladı. Yenilikçi işlerle birlikte en basit fiziksel güç gerektiren işlerde dahi otomasyon teknolojileri, dijital teknolojiler kullanılıyor...
2023 yılı itibarıyla, McKinsey Global Institute yaptığı bir araştırmada, otonom araçlar ve robot teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte ortalama 15 milyon işin kaybolacağını, ancak aynı zamanda %30 daha fazla iş alanı açılacağını öngörüyor. Bu durumda kendimizi dönüştürmenin vakti gelmedi mi?
Makine ve İnsan Ortaklığı
Yapay zeka, veri analizi ve işlemleme konusunda mükemmel bir hız ve doğruluk sunuyor. Yaratıcılığın "makineye teslim edilmesi" yerine, yapay zeka bir araç olarak kullanılıyor. Metin üretimi konusunda bugün internette yapay zeka ile üretilen metinleri ayırt etmek neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. Fakat ufak nüansları kaçırmamak gerekir. Metnin içerisindeki insana dair unsurlar, yaşanmışlıklar ve dahası.
Örneğin yapay zeka tarafından yapılan bir çeviri düşünün, bu çeviri ile yeminli tercüman tarafından yapılan çeviri arasında dağlar kadar fark olur değil mi? Çünkü yeminli olan tercüman metin çevirirken, çevirdiği dilin kültürünü toplumunu insanını bilir ve ona göre yorumlama yapabilir.
Yapay Zekanın Karar Verme Süreçlerinde İnsan Faktörü
Yapay zekanın karar verme süreçlerinde kullanılmasının düşünülmesi, yanında büyük etik sorunları ve tartışmaları da getiriyor. Google, bu konuda AI fairness üzerine yoğunlaşarak algoritmalarında şeffaflığı artırmayı hedefliyor.
İnsanların karar süreçlerindeki duygusal zekâları ve ahlaki değerleri, makineye kıyasla çok daha kapsamlı ve etkilidir ve eğer aradaki farkı anlamazsak yapay zekanın sunduğu kararlar ve fikirler bizi istemeyeceğimiz yerlere sürükleyebilir. En basitinden yeminli olan bir tercümanın yapması gereken çeviri yapay zekaya yaptırılsa hukuki geçerliliği sağlanamaz. Bunun sebepleri arasında elbette yasal süreçler olsa da yapılan çevirilerin kültürel altyapıya sahip olması gerektiğinden ve yapay zeka bunu sağlayamayacağından dolayı da geçersiz sayılır..
Yapay Zeka ve İş Gücündeki Evrim
Sonuç olarak, yapay zeka ve otomasyonun iş gücü üzerinde uzun vadeli etkileri gözler önünde ve bunu görebilenler "değişim kaçınılmaz, ona nasıl uyum sağlarız?" sorusunu gündeme getiriyor. Bu devrime hazırlanırken uyum sağlamayı onu kullanmayı ve yardım almayı öğrenmek sorumluluğumuz ama unutulmamalıdır ki yapay zeka henüz son halini almış değil ve insanın yaptığı değerli işler varlığını sürdürüyor. Alanında uzman yeminli tercümanlar tarafından yapılan çeviriler için Protranslateonline hizmetlerini keşfedin