Rusya Devlet Başkanı Putin ABD topraklarına 10 yıl sonra gerçekleştirdiği ilk ziyaretin Washington-Moskova ilişkilerinin geleceğini nasıl şekillendireceği henüz belirsiz.

Trump'ın anlaşma beklentisine iki liderin ortak basın açıklaması yaptığı platformun arkasında İngilizce "Barışı Aramak" anlamına gelen "Pursuing Peace" yazısı yer alıyordu. Her fırsatta Nobel Barış Ödülü'nü almak istediğini söyleyen Trump, seçim kampanyası sırasında "başkan seçilirse Ukrayna savaşını 24 saatte bitireceğini" söylemişti.

İki büyük güç yıllar sonra Alaska’da bir araya geldi. Doğrudan hiçbir aracı olmadan. Bu büyük güç diplomasisi geri döndü. Büyük güç diplomasisi neden on yıl aradan sonra geri döndü. Çünkü artık ihtiyaç oldu. İki büyük güç birbirlerine el yükseltip ben sana zarar verebilirim mesajları verince bu da dünya savaşı senaryosunun ortaya çıkartıyordu. Buda kimsenin işine gelmiyor.

Bugün bir dünya savaşı ABD dahil hiç kimsenin işine gelecek bir durum değil. Eğer bu savaş sadece Rusya-Ukrayna’yı ilgilendiren bir savaş olsaydı, şu ana kadar kazananı kaybedeni bir ölçüde belli olur bir tarafa doğru evrilirdi.
Öyle olmadığını görüyoruz ve bu durum çok daha komplike bir savaşla karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump riske girmek istemiyor. ABD dünyada güçlü bir pozisyonda dolayısıyla Rusya’yı yıpratmak için dünya savaşı açmaya yada girmeye gerek yok gözüyle bakıyor. Zira bu savaşlarda her zaman risk vardır. Kimin galip çıkacağı belli olamaz. Dolayısıyla Ukrayna Savaşı’nın bitmesine ihtiyacı var.

Putin, AB ülkeleri ile görüşme gereği görmüyor. Çünkü bu ‘dert’ Avrupa ülkelerinin derdi. AB’ye göre Rus saldırganlığının bir şekilde sınırlandırılmasını arzu ediyorlar.

Ukrayna savaşı ile aralarında hiçbir diyalog kalmadı. Putin’e ulaşamıyor diyalog kuramıyorlar. Putin haklı niye kendi konuşsun ki Avrupalılar ile…

Beyaz Saray’da Avrupa ülkelerinin gelmesi onları ikna etme çabası da Trump’a düşüyor. Yani Rusya ile hiçbir bağı olmayan AB’nin kaderi Trump’ın elinde birazda diyebiliriz.
Avrupa güvenlik garantisine ihtiyaç duyuyor. Bu sadece NATO gücü değil.

Rusya’nın Ukrayna’ya kaybetmesini istiyorlar. Güvenlik garantisinden ne kastettiklerini de açıkça söylemediler.
Beyaz Saray’dan önce Alaska’da iki büyük güç masa kurulurken tam olarak ne beklediklerini açıklamadılar. Yada duyurmadılar.

Trump bir ateşkes beklentisiyle jete bindi, ama Beyaz Saray’a dönerken bir barış anlaşması söylemiyle geri döndü. Rusya Devlet Başkanı Putin kelime olarak ben ateşkes istemiyorum, bir barış anlaşması istiyorum dediği için Trump onun söylemi ile dönünce sanki Putin’in istediği barış anlaşması isteğini satın almış oldu.

Bakalım Trump ve Putin arasında kartlar nasıl açılacak. Kremlin Sarayının kartlarına Beyaz Saray’ın Kartları ne cevap verecek hangi kartlar açılacak ve masaya konacak. Avrupa ülkeleri bundan ne kadar memnun olacak. Dünya bir savaşın eşiğinden dönecek mi?