2025-2026 eğitim döneminde Türkiye’de özel okulların yıllık öğrenim ücretleri, özellikle prestijli liselerde 2.5 milyon TL’yi aşarak dikkat çekici seviyelere ulaştı. Lider Haber TV’de Murat Er’in sunduğu Gün Ortası programına konuk olan Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili İbrahim Güllü, özel okullarda yaşanan fiyat artışlarını değerlendirerek konu hakkında açıklamalarda bulundu. Özel okul fiyatlarının ailelerin belini büktüğünü ifade eden İbrahim Güllü, ailelerin çocuklarının özel okula gönderebilmesinin imkansız hale geldiğini belirtti. Güllü, “Yani rakamlara baktığımızda hani tabiri caizse otomobil parasına bir öğrenciden yıllık eğitim ücreti talep ediliyor. Yani bugün normal bir çekirdek aile bile 2 ve 3 çocuklu olduğunu düşündüğümüz takdirde biz önce de çekirdek aileyi şöyle tarif ediyorduk; işte iki çocuk, üç çocuk şeklinde düşünüyorduk. Hani şimdi çocuk sayısı azaldı. İkiye bile düşse bugün 2 milyon liradan bahsediliyor. Yani bir özel okulun buda aylık maliyetini çocuk başına düşündüğünüz takdirde neredeyse 200 bin liraya yaklaşan rakamları buluyor” dedi.
“OKULLAR İSTEDİĞİ RAKAMLARI BELİRLEYEBİLİYOR”
Özel okullardaki fiyat tarifesinin nasıl belirlendiğini anlatan Güllü, “Bizim özel okullarla ilgili Milli Eğitim Bakanımızın çıkartmış olduğu bir yönetmenlik vardı; Özel Öğretim Kurumları, Öğrenci Ücretler Tespit ve Tahsil Yönetmenliği şeklinde. Her şey bu yönetmenliğe göre belirleniyor. Fakat burada yönetmenlik hazırlanırken ara kıdem geçişlerinde belli bir sınırlandırma konulmuş. Yani şöyle söyleyelim, 1’inci sınıftan 2’nci sınıfa geçerken ya da 5’inci sınıftan 6’ncı sınıfa geçerken burada bir sınırlandırma var. O nedir? ÜFE ile TÜFE’nin ortalamasına 5 puan ilave ederek en fazla bu sınırda artış yapılabiliyor. Ama başlangıç kademeleri dediğimiz işte 1’inci, 5’inci sınıf ve 9’uncu sınıf gibi kademelerde ya da ana sınıf başlangıcında herhangi bir sınırlandırma yok. Yani burada okullar istediği rakamları belirleyebiliyor” dedi.
“ÖZEL OKULLAR KAR İÇERİSİNDE KAR YAPIYOR”
Velilere her 4 yılda bir yapılan zammın kar amaçlı olabildiğini söyleyen Güllü , “Yani sonraki dönem için bir sınırlandırma konulmuş ama dediğim gibi asıl sorun, bu başlangıçta herhangi bir tavan sınırının olmamasından kaynaklı. Tabiri caizse burada da özel okullar fiyat yarışına girdiği için, kar yarışına girdiği için bugün bu astronomik rakamları telaffuz ediyor veya karşımıza çıkıyor. Bakın her yıl artış yapılırken ÜFE ve TÜFE’nin ortalamasına artı 5 puan yüzde 5 değil bakın artı 5 puan. Örneğin enflasyon ortalaması yüzde 50 çıktıysa bu 55 olarak değerlendiriliyor. 5 puan ekleniyor, yüzde 5 değil artı 5 ekleniyor. Şimdi bu artı 5 neyin artışı? Şimdi bunu özellikle belirtmek gerekiyor. Yani her sene bu rakam üzerine bir 5 puan daha ilave ediliyor. Yani sürekli bir 5 puan refah payı mıdır nedir bunu bilemiyoruz. Birde şurada şöyle bir durum var. Özel okullar giriş başlangıç kademelerinde ücretlerin belirlerken o iş için yapmış oldukları yatırım maliyetlerini, personel giderlerini kar marjını belirleyerek bu oranı belirliyor. Yani orda zaten ilk başlangıçtaki belirlenen ücretlerin içerisinde zaten kar payı var. Artı size buna her sene bu kar payına ilaveten normalde enflasyon oranında artış yaparsanız ne olur? Sürekli o kar payı içerisinde o artışlar devam etmiş olur. Ama siz buna ilaveten bir de artı 5 puan koyuyorsunuz. Dolayısıyla kar içerisinde kar yapılır” diye anlattı.
GÜLLÜ: EĞİTİM BİR KAMU HİZMETİDİR
Eğitimin kamu hizmeti olduğunun unutulmamasını söyleyen Başkan Vekili İbrahim Güllü, “100 binden fazla öğrenci bu durumdan etkilenecek hatta 100 bin iyimser bir rakam. Önce şunu vurgulamak istiyorum; eğitim bir kamu hizmeti. Evet, ne kadar ticari işletme de olsalar bir kar amacı varsa da asıl amaç burada kar değildir. Asıl amaç burada bir kamu hizmetidir ve bu eğitim de bir kamu hizmetidir. Bu eğitim hizmetini alan velide bir tüketicidir. Mevzuatımızda tüketici olarak yani tüketici işlemi olarak kabul edilir. Burada özel okulların tek amacı kar olarak karşımıza çıkıyor olması bunun kamusal bir hizmet olmasına bir çelişki olarak karşımıza çıkıyor. Burada yapılması gereken evet ticari işletme de olsanız bir kar etmeniz gerekebilir ama bu sizin kamusal hizmet verdiğiniz gerçeğini değiştirmez. Dolayısıyla burada mutlaka Milli Eğitim Bakanımız bu konuda bir düzenleme yaparsa veya kamu otoritesi bu konuda bir düzenleme yaparsa burada eğitim ücretlerine bir tavan getirilesinin son derece yerinde olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
