Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oyun oynar…
Oyun, çocuklarla iletişim kurmanın, onların dünyasını paylaşmanın en doğal yoludur. Çocuk için, içinde yaşadığı dünyayı, çevresindeki insanları tanıma ve anlama aracıdır. 
***
Çocuğun gözünden bakıldığında oyun, çocuğun en önemli işi, oyuncaklar da en önemli aracıdır. Gerçek dünya ile hayal dünyası arasında kurulan bir köprüdür. 
***
Çocuk için oyun, temel amacı öğrenme, yaratma, tecrübe kazanma, iletişim kurma ve yetişkinliğe hazırlanma aracı, duyguları ifade etme yolu, sıkıntılardan kurtuluş, özgürce yapılan, haz veren, mutluluk kaynağı olan, çocuğu geliştiren ve eğlendiren, çocuğun tüm gelişim alanlarını destekleyen etkinliklerin tümüdür.
***
Bir yetişkinin yaşamını belli faaliyetlerle (çalışmakla) geçirmesi beklendiği gibi, bir çocuktan da oyun oynaması beklenir. Çocuğun oyunu, verim bakımından yetişkinlik çalışmasıyla eş değerdir. Yetişkin çalışarak yaşamını kazanıyorsa, çocuk da, kişilik, beceri ve zeka bütünlüğünü oyun oynayarak geliştirmektedir.
***
Başta merak ve faaliyette bulunma gereksinimi, çocuğu oyun oynamaya iter. Oyun sayesinde çocuğun ilgileri gelişir. İlgi duyduğu şeyleri keşfeden ve geliştiren çocuk onu yaşantısına uygular. Zeka, yetenek, sosyalleşme, öğreneme gibi değerleri kapsayan kişiliğin temel malzemesini oyun oluşturur. 
***
Oyunun çocuklar için bir sağaltım aracı olarak kullanılması, 20. yüzyılın başlarında psikanaliz ve çocuk gelişimi alanlarındaki çalışmaların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Sigmund Freud'un psikanalitik kuramı, Anna Freud ve Melanie Klein gibi önemli isimlerin çocuk psikoterapisine katkıları, oyun terapisinin temellerini atmıştır denilebilir.
***
Bu dönemle paralel olarak, oyunun çocukların duygularını ve düşüncelerini anlatmada kullandıkları temel bir araç olduğu kabul edilmeye başlanmıştır. 20. yüzyılın ortalarında oyun terapisi daha da gelişmeye başlamış ve farklı yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. 
***
Virginia Axline tarafından geliştirilen kapsayıcı oyun terapisi modeli ve Carl Rogers'ın birey merkezli terapi yaklaşımı gibi önemli teoriler, oyun terapisinin bugünkü şeklini almasına önayak olmuştur.
***
Bu süre zarfında oyun terapisi, çocukların doğal ifade biçimi olarak oyunu kullanarak, çocukların yaşadığı zorluklarla başa çıkmalarına ve duygusal iyileşmelerine yardımcı olan etkili bir terapi yöntemi olarak kabul görmüştür. 
***
Özetle çocukların hayatı anlamlandırmada ve kendilerini ifade etmekte kullandıkları oyunun iyileştirici gücünü keşfeden uzmanlar, oyunu terapi sürecine dahil etmiş ve bu şekilde oyun terapisi ortaya çıkmıştır.