Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, son görev günü öncesi medya mensuplarıyla bir araya geldi. Seçime doğru yaptığı toplantı gibi bu toplantıda da sağdan soldan herkes vardı…

Geride kalan görev döneminde yaptıklarını hatırlattı. Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut durumuyla ilgili bilgiler paylaştı. Seçim sonuçlarına dair tahliller yaptı. Halefi M. Bozbey’in iddialarına yanıt verdi. Aktaş’ın her bir başlıktaki açıklamaları dikkat çekiciydi.

6,5 yıllık çalışma döneminde imza attığı işler kamuoyunca bilindiği için bu bağlamı fazlaca irdelemeyeceğim. Ama özellikle Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi projesi, Çınarcık Barajı İçme Suyu Projesi, kent silüeti adına yapılan yıkımlar, kentsel dönüşüm ve ulaşım hamleleriyle isminin unutulmayacağı işler gerçekleştirdiğini, bir hakkı teslim adına ifade etmek gerekiyor.

Büyükşehir’in mevcut durumuna dair ‘tertemiz bir belediye bırakıyorum’ diyen Aktaş, görev süresi içerisinde yapılan yatırımlarla artan tesis sayısına rağmen verimlilik esaslı olarak personel sayısının azaldığını ve toplam çalışan sayısının 12 bin 980 olduğunu açıkladı.

Burulaş haricinde tüm iştiraklerin kar eder konumda olduğunu vurgulayan Aktaş, her kalemde artan maliyetlere rağmen halka ucuz ulaşım sağlayabilmek adına Burulaş’taki zararın Büyükşehir tarafından tolere edildiğini belirtti.

Büyükşehir’in borçluluğu hakkında bilgi veren Aktaş, borcun bütçeye oranının yüzde 1,34’ten yüzde 0,35’e kadar indiğini belirterek göreve geldiği 2017 yılında 3,2 milyar lira olan borcun bugün 7,1 milyar düzeyinde olduğunu söylerken “1,4 milyar vergi borcu, 9 milyon bütçe emaneti, yani müteahhitlere olan borçlar. 1,9 milyar iç borç, anapara ve faiz. 85 milyon avro, 2,9 milyar lira da dış borç. Yani 3 milyar civarında eski kalan avro borçları, avro 34,52 arkadaşlar. Göreve geldiğimde 4,69’du, bunu da ifade etmiş olayım” izahında bulundu.

Yani bütçeye oranı açısından borçluluk düştü, borç miktarı olarak arttı ama bu artışta döviz kuru doğrudan etkili oldu…

Aktaş, seçim sonuçlarına dair tahlillerinde mazeret üretmedi. Tabloya gerçekçi yaklaştı. İstatistikler paylaştı. Kimseyi suçlamadı. Hem AK Parti hem de MHP teşkilatlarının seçim boyunca destek verdiğinin önemle altını çizdi.

Bursa’da 510 binden fazla vatandaşın sandığa gitmediğini aktaran Aktaş, “2019 senesindeki yapılan yerel seçimlerde 58 bin 666 geçersiz oy varken 2024’te 76 bin 452 olmuş” dedi.

M. Bozbey’in 2019’da 851 bin seviyesinde oy aldığını bu seçimde ise 860 bin oy aldığını belirten Aktaş, rakibinin 2019’a göre oylarını yalnızca 9 bin civarında arttırdığını vurgulayarak AK Parti oylarının 898 binden 693 bine gerilediğini seçmenin sandığa gitmediğini ortaya koydu.

Seçim sonuçlarına göre de M. Bozbey, 2019’da tam rakamla 851 bin 360 oy alırken bu seçimde 860 bin 490 oy aldığı görülüyor. Yine ilginçtir Osmangazi’de CHP’li Erkan Aydın, 2019’da 238 bin 679 olan oy sayısı bu seçimde 227 bin 876’ya düşmesine rağmen seçimi kazandı.

Seçim akşamı henüz sonuç belli olmadan M. Bozbey’in basın açıklamasında ‘Büyükşehir önüne tırlar yanaştı, evrak kaçırıyorlar’ iddiasını yalanlayan Aktaş, “Daha o gece kendisini tebrik etmek için arayacaktım ama bu iftira sonrası vazgeçtim” şeklinde konuştu.

Seçim öncesi planlanmış Umre ziyareti dolayısıyla devir teslim törenine katılmayacağını açıklayan Aktaş, “Bu iftiralardan sonra şehir dışında olmasam da katılmazdım, etik olmazdı” dedi.

M. Bozbey’in ‘bankamatik memurları çalışanları işten çıkarılıyor’ iddiasına yanıt veren Aktaş, ‘bankamatik memuru’ ifadesini reddederken özel kalemde bulunan 24 personelin talebi üzerine tamamen yasalara uygun bir işlemle işten ayrıldığını savundu.

Elbette seçimi kaybetmiş olmak Sayın Başkan’ı üzmüştür. Tıpkı ona oy veren 690 binden fazla Bursalıyı üzdüğü gibi… Ama yine de o akşam Aktaş, rahat bir görüntü verdi.

Aktaş, Bursalılara şöyle seslendi: Hemşerilerimin şunu bilmesini istiyorum; sırtımda hiçbir kamburum yok. Bu işi, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olarak gördük. Allah'a hamdolsun müthiş derecede rahatım.

Artık Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanları arasında yerini alan ve hayattaki 4 eski başkandan biri olan Aktaş, kendisinin bir noktada bu kentin hafızasını temsil ettiğini belirterek artık kendi işine odaklanacağını söyledi.

Bundan sonraki süreçte siyasi hiçbir beklenti içinde olmadığının altını çizen Aktaş, basın mensuplarıyla helalleşti.

Halefi M. Bozbey’e başarılar dileyen Aktaş, kendisinin mal varlığını şeffaf bir şekilde açıkladığını hatırlatarak M. Bozbey’e de mal varlığını açıklaması yönündeki çağrısını yineledi.

Başlıkta da dedik ya o akşam Aktaş’ın ifadelerinde mazeret yoktu. Vatandaşa sitemin kıyısından bile geçmedi. Halkın kararına saygısızlık adına tek kelime etmedi. Demokrasi vurgusu yaptı. Seçmeni hor görmedi, hakaret etmedi. Neticeye suçlu aramadı. Ekonomik koşulların ülke genelinde seçim sonuçlarının belirleyiciliğini ifade etti. Kampanya dönemi boyunca emeği geçenlere teşekkürü ihmal etmedi.

Aktaş’ın 1 Nisan 2004’te İnegöl’de başlayan yerel yöneticilik kariyeri 6,5 yıllık Büyükşehir başkanlığı ile tam 20’nci yılında yine 1 Nisan tarihinde neticelendi.

Aktaş, Büyükşehir tarihinde Recep Altepe’den sonra en uzun süre başkanlık yapan ikinci isim oldu.

Büyükşehir tarihi açısından yine bir başkan ikinci dönemini göremedi. R. Altepe, ikinci dönem seçilmiş ama istifa etmişti.

Bursa tarihi açısından ise ilk defa Büyükşehir Belediyesi, iktidar harici bir partinin eline geçti. Tarihte Bursa, hep iktidarda kim varsa yereli de ona teslim etmişti.

Yine kent seçim tarihinde ilk defa bu kadar büyük sayıda bir seçmen, sandığa gitmedi.

Son tahlil: AK Parti’de köklü değişimin arifesindeyiz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aynı akşam gerçekleştirdiği MYK toplantısındaki açıklamaları bunun sinyallerini verdi. Muhakkak ki Bursa da bu değişimden payını alacaktır. Bürokrasiden başlayacağı düşünülen değişim, parti teşkilatlarıyla sürecektir. Bu çerçevede 31 Mart’ta 700 bine yakın Bursalının oyunu alan Aktaş’ın köşesine çekilmesi ne derece mümkündür? Akılda kalan bir sorudur.

Saygıyla…