Korkulan olmak üzere.
Aslında Üçüncü dünya savaşı başladı.
Adım adım ilerliyor.
Kıvılcım çakıldı.
Şimdi alev nerelere sıçrayacak göreceğiz.
Rusya, Ukrayna ile savaşı zaten başlatmıştı.
Avrupa ülkeleri müdahil olup Rusya ile savaşır.
Putin "Avrupa'ya saldırırız"diyor.
Bahaneler hazır.
Kıbrıs'ta Rumlar İsrail destekli KKTC ye saldırır.
Yunanistan ABD'den güç alıp Ege denizinden ve Trakya dan saldırıya geçer.
Ermenistan Fransa desteğiyle Azerbaycan'a saldırır.
İsrail bilindiği gibi Lübnan'a, Suriye'ye, İran'a ABD ile birlikte saldırır.
Suriye zaten içten içe kaynar.
İran İsrail'e saldırmaya çekinir çünkü içeriden darbe yer ve ülke üçe, dörde bölünür.
Türkiye'yi güneyden terör örgütü ile birlikte bölgede savaşın içine çekerler.
Zaten Rumların KKTC ye saldırması ile Türkiye Akdeniz'de savaşa dahil olmuş olur.
Pakistan Hindistan ile savaşa girer ki her iki ülkenin de nükleer bombaları var.
Çin gözünü diktiği ve "Burası benim" dediği Tayvan'a saldırır.
Hiç tereddüt etmez.
Tayvan'a saldırmakla kalmaz çünkü Japonya ile sürtüşme başladı.
Amerika kendi kıtasında bazı bahaneler ile Venezüella ve Kolombiya'ya savaş açmış durumda.
ABD buraya yani Çin ile Japonya arasındaki savaşa dahil olmaya tereddüt eder.
Amerika hem Avrupa'da Rusya'ya karşı hem Japonya da Çin'e hem Ortadoğu'da İsrail'in yanında yer almak ister mi?
İsterse çok yönlü bir savaşı hem ekonomi hem askeri yönden ne kadar kaldırabilir?
Öyle bir işe kalkışırsa ABD içten parçalanmaya başlamaz mı?
Kuzey Kore güney Kore'ye saldırır.
Şu anda her kıtada savaş tamtamları çalıyor.
Yerküre çok ısındı.
Devletler birbirlerine yan gözle bakıyorlar.
Tüm devletler anormal bir hızla silahlanıyor.
Bu savaşlarda nükleer bombalar kullanıldığında şu anda sekiz milyar olan dünya nüfusu bir milyara iner.
Kazanan ülke olmaz.
Herkes kaybeder.
Dünya ve insanlık tarihi yeniden yazılır.
İşte üçüncü dünya savaşının kazananı, ilk çağ..